Türkiye Barolar Birliği Dergisi 154.Sayı

52 Ceza Muhakemesinde Tanık Beyanının Tartışılması ve Değerlendirilmesi Tanığın elde ettiği ve aktardığı bilgiler duyu organları aracılığıyla elde edilmiş olmalıdır. Bu durumda, tanık beyanının objektif olduğu kabul edilir. 32 Tanığın olaya ilişkin kişisel yorumlarını ve değerlendir- melerini içeren beyanları, tanık beyanı olarak kabul edilemez. 33 Tanık, olayla ilgili olarak duyu organları aracılığıyla elde ettiği bilgileri, kendi yorumunu ve değerlendirmesini katmadan olduğu gibi beyan etmesi gerekir. Tanık beyanının objektif olması gerektiğini ileri sürdüğümüz bu durumda, suçun mağdurunun tanık olarak dinlenip dinlenemeye- ceği sorunu ile karılaşırız. 34 Suçun mağdurunun bir yandan objektif olması beklerken diğer yandan da tanığa ilişkin bir yükümlülük olan objektif olmasını beklemek doğru değildir. 35 Bununla birlikte, suçun mağduru muhakemenin sujesi olmamışsa, yani davaya katılma talep ederek katılan sıfatını almadığı sürece tanık olabilecektir. 36 Zira, mu- hakemenin sujeliği ile tanıklık bağdaşmaz. Ayrıca, mağdurun tanık olarak dinlenmesi de diğer tanıklardan farklı usullere tabidir. 37 Tanık beyanının objektifliği açısından suç ortağı olan kişinin tanıklığı da ayrı bir tartışma konusudur. CMK’nın 50’nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre; “Soruşturma veya kovuşturma konusu suçlara iştirakten veya bu suçlar nedeniyle suçluyu kayırmaktan ya da suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirmekten şüpheli, sanık veya hükümlü olanlar” yemin- siz olarak tanık sıfatıyla dinlenebilir. Madde metnindeki düzenleme lafzıyla yorumlandığında, burada ifade edilen suç ortağının; sanıkla aynı davada yargılanmayan, ayrı bir davada sanık olarak yargılanan bir kimse olabileceği anlaşılmaktadır. 32 Metin Feyzioğlu, “Ceza Muhakemesi Hukukunda Tanıklık”, Doktora Tezi, Anka- ra Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1995, s. 78. 33 Veli Özer Özbek, Ceza Muhakemesi Hukuku, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2006, s. 605. 34 Öğretide mağdurun tanık olarak dinlenilip dinlenilmeyeceği hususunda görüş birliği olmamakla birlikte ilerleyen bölümlerde bu konuda açıklama yapılacağın- dan tekrarlamamak için bu başlık altında açıklama yapılmamıştır. 35 Faruk Erem, Adalet Psikolojisi, B. 7, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayın- ları-Sevinç matbaası, Ankara, 1977, s. 307. 36 CMK’nın 234’üncü maddesi gereğince suçun mağduru davaya katılma hakkı- na sahiptir. Kanaatimizce, katılan sıfatını almayan mağdur tanık olabilir ancak CMK’nın 236’ncı maddesindeki “mağdurun tanık olarak dinlenilmesi halinde…” ibaresinden dolayı katılan sıfatını alsa da mağdurun tanık olarak dinlenebileceği görüşünde olan yazarlarda bulunmaktadır. Bkz. Bahri Öztürk/Dumuş Tezcan/ Mustafa Ruhan Erdem ve diğerleri, Ceza Muhakemesi Hukuku Ders Kitabı, B. 10, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2016, s. 234 vd. 37 CMK’nın 236’ncı maddesi gereğince suçun mağdurunun tanık olarak dinlenmesi halinde, yemin hariç, tanıklığa ilişkin hükümler uygulanır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1