Türkiye Barolar Birliği Dergisi 154.Sayı

72 Ceza Muhakemesinde Tanık Beyanının Tartışılması ve Değerlendirilmesi CMK’nın 43’üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince akıl hastası olan bir kişinin tanıklıktan çekinmenin önemini anlayabilecek durum- da olmaması halinde, tanık olarak dinlenilmesine kanuni temsilcisinin rıza göstermesi gerekir. Tanıklıktan çekinmenin önemini anlayıp an- layamayacağının ise bir uzman tarafından belirlenmesi gerektiği ka- naatindeyiz. Şayet, akıl hastasının kanuni temsilcisi söz konusu olan muhakemede şüpheli ya da sanık ise bu defa tanık olarak dinlenmesi için aklı hastası kişinin kanuni temsilcisinin rızası gerekmez. Akıl hastasının tanık olarak dinlenmesi halinde, hastalığının dere- cesi ve niteliğine göre beyanlarına ne kadar güvenilebileceği konusun- da hekim raporu alınabilir 59 . Ancak, bu husus da akıl hastası bir kişinin tanık olarak beyanının alınması ile değil, beyanının değerlendirilmesi ile ilgili bir husustur. Akıl hastalarının tanıklığında yemin etme, çe- kilme ve benzeri hususlarda düzenlemeler bulunmakla birlikte be- yanının alınmasına dair özel bir düzenleme yer almamaktadır. Akıl hastalarının tanık olarak beyanları alınırken durum ve koşullara göre gerekirse bir uzmandan yardım alınmasına engel bulunmamaktadır. Hatta böyle bir uzmanın bulunmasında yarar vardır. ac) Çocuk tanıkların beyanlarının alınması TCK’nın 6’ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre ço- cuk; henüz onsekiz yaşını doldurmamış olan kişidir. Tanığın beyan- larının beş duyu organı aracılığıyla elde etmiş olduğu bilgilere dayalı olarak açıklanması gerektiğinden, tanığın beş duyu organı ile algılaya- bilme yeteneğine sahip olması dışında bir yeti aranmaz. Bu nedenle de kural olarak, herkes tanık olabilir. Bu kapsamda, çocukların da tanık- lığına engel yoktur. Tanığın çocuk olması, tanıklık yapması açısından önemli olmayıp; tanık olarak beyanlarının güvenilirliğinin ve doğru- luğunun değerlendirilmesinde önemlidir. CMK’da çocukların tanık olarak dinlenilmelerine ilişkin olarak da tıpkı akıl hastalarının dinlenmesinde olduğu gibi düzenlemeler yer al- maktadır. CMK’nın 43’üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince tanık- lıktan çekinmenin önemini anlayabilecek durumda olmayan bir çocu- ğun tanık olarak dinlenilmesine kanuni temsilcisinin rıza göstermesi 59 Osman Yaşar, Yeni İçtihatlarla Uygulamalı e Yorumlu Ceza Muhakemesi Kanu- nu; C. I, B. 7, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2017, s. 649.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1