Türkiye Barolar Birliği Dergisi 155.Sayı
95 TBB Dergisi 2021 (155) Doğan ŞENYÜZ / Recep KAPLAN III. ASGARİ ANAYASAL GÜVENCELERİN KANUNLARDAKİ DAHA YÜKSEK GÜVENCELERE RAĞMEN “HAKLARI DARALTICI” AMAÇLARLA KULLANILMASI SORUNU Kanunlardaki temel hak ve özgürlüklere ilişkin daha yüksek gü- vencelere rağmen derece mahkemeleri önündeki uyuşmazlıkların Anayasadaki asgari güvenceler esas alınarak çözülmeye çalışılması hem yargı organları arasındaki iş bölümüne hem kanun koyucunun iradesine hem de derece mahkemelerinin (Anayasa’yı değil) kanun- ları yorumlamak ve uygulamak şeklindeki görevine uygun düşme- mektedir. Gerçekten de kanun koyucu mevzuatın kimi yerlerinde Anaya- sa’daki asgari güvencelerin ötesinde hükümler ihdas etmiştir. Örne- ğin Anayasa’nın 19. maddesinin beşinci fıkrasına göre yakalanan veya tutuklanan kişi, tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç en geç kırk sekiz saat ve toplu olarak işlenen suçlarda en çok dört gün içinde hâkim önüne çıkarılır. Ancak aynı konuyu düzenleyen 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 91. maddesine göre gözaltı süresi, yakalama yerine en yakın hâkim veya mahkemeye gönderilmesi için zorunlu süre hariç, yakalama anından itibaren yirmi dört saati geçemez. Yakalama yerine en yakın hâkim veya mahkemeye gönderilme için zorunlu süre on iki saatten fazla olamaz. Toplu olarak işlenen suçlarda, delillerin toplan- masındaki güçlük veya şüpheli sayısının çokluğu nedeniyle; Cumhu- riyet savcısı gözaltı süresinin, her defasında bir günü geçmemek üze- re, üç gün süreyle uzatılmasına yazılı olarak emir verebilir. Görüldüğü üzere Anayasa bireysel suçlarda gözaltı süresinin 48 saat olabileceğini düzenlemiş iken kanun koyucu bu konuda daha yüksek bir standart benimsemiş ve gözaltı süresini 24 saat ile sınır- lamıştır. Böyle bir düzenlemenin Anayasa’ya aykırılığından söz edi- lemez, çünkü kanundaki düzenleme Anayasa’daki düzenlemenin ge- risine düşmemiş bilakis ötesine geçmiştir. Bu gibi durumlarda derece mahkemeleri tabiatıyla bireyler bakımından anayasal standartlara na- zaran daha yüksek koruma öngören kanun hükümlerini uygulamak durumundadırlar. Derece mahkemelerinin Anayasa’daki daha düşük standartları gerekçe göstererek bireyleri özgürlüklerinden yoksun bı- rakması düşünülemez.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1