Türkiye Barolar Birliği Dergisi 155.Sayı

125 TBB Dergisi 2021 (155) Doğan ŞENYÜZ / Recep KAPLAN de VTR bulunan vergi/ceza ihbarnamesi ile ilgiliye bildirildiği kabul edilebilir. Ekinde VİR ve düzenlenmiş olması halinde VTR bulunma- yan vergi/ceza ihbarnamesi ise maddi olaylar hakkında hiçbir kayıt içermeyeceğinden isnadın bildirilmiş sayılması için yeterli görülemez. Vergi cezalarına karşı açılan iptal davaları Anayasal özerk yorum anlamında bir ceza davası ise, bu ceza davasındaki isnadın kovuştur- ma başlamadan önce bildirilmesi gerekir. İdari yargı sisteminde yazı- lılık ilkesinin geçerli olduğu, vergi davalarının davacısının kamu değil aleyhinde isnatta bulunulan mükellef olduğu ve duruşma yapılması- nın ancak istisnai durumlarda mümkün olduğu dikkate alındığında 96 klasik ceza davalarından farklı olarak bu isnadın suç isnadı altındaki kişi mahkeme huzuruna çıkmadan önce değil her durumda ihbarna- me ekinde bildirilmesi zorunluluğu daha iyi anlaşılabilmektedir. Çün- kü KAPLAN’ın 97 belirttiği gibi, mevzuatta yer alan düzenlemeler idari yargılama hukuku bakımından: duruşma müessesine dikkate değer bir anlam ya da fonksiyon yüklenmediğine işaret etmektedir. İYUK’un 16. maddesinin (4) numaralı fıkrasındaki “ Taraflar, süre- nin geçmesinden sonra verecekleri savunmalara veya ikinci dilekçelere daya- narak hak iddia edemezler ” şeklindeki hüküm nedeniyle taraflar, duruş- ma sırasında ilave bir hak iddia edemezler. 11.4.2013 tarihli ve 6459 sayılı İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la anılan fıkraya, “ Ancak, tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktar, süre veya diğer usul kuralla- rı gözetilmeksizin nihai karar verilinceye kadar, harcı ödenmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere artırılabilir ve miktarın artırılmasına ilişkin di- lekçe otuz gün içinde cevap verilmek üzere karşı tarafa tebliğ edilir ” şeklinde bir ifade eklenmiştir. Ancak bu hüküm de sadece dava dilekçesindeki miktarın bir kereye mahsus olmak üzere arttırılmasının ancak duruş- 96 İYUK’un 17. maddesinin ilgili kısımları şöyledir: “Madde 17 – 1. … tarh edilen vergi, resim ve harçlarla benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları top- lamı yirmibeşbin Türk Lirasını aşan vergi davalarında, taraflardan birinin isteği üzerine duruşma yapılır. 2. Temyiz ve istinaflarda duruşma yapılması tarafların istemine ve Danıştay veya ilgili bölge idare mahkemesi kararına bağlıdır.3. Du- ruşma talebi, dava dilekçesi ile cevap ve savunmalarda yapılabilir. 4. 1 ve 2’nci fıkralarda yer alan kayıtlara bağlı olmaksızın Danıştay, mahkeme ve hâkim ken- diliğinden duruşma yapılmasına karar verebilir…” 97 Gürsel Kaplan, “İdari Yargılama Hukukunda Sözlülük Usulü ve Tanık Dinlene- bilmesi Hakkında Kısa Bir Değerlendirme”, İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fa- kültesi Dergisi , 2014, Yıl: 13, Cilt: 13, Sayı: 1, s. 36,37.