Türkiye Barolar Birliği Dergisi 155.Sayı

129 TBB Dergisi 2021 (155) Doğan ŞENYÜZ / Recep KAPLAN tarafından tespit olunur. Yoklama ve vergi incelemesi sırasında rastlanan, vergi cezasını gerektirici olayların, raporlarda gösterilmesi, delillerin kay- bolması ihtimalinin bulunduğu hallerde bunların tutanakla tespit edilmesi mecburidir.” şeklindedir. Bu maddeye göre, “ vergi incelemesi sırasında rastlanan, vergi cezasını gerektirici olayların ” gösterileceği yer VİR’lerdir. Vergi mükellefinin ihbarname ile yüzeysel olarak haberdar olduğu isnadın ayrıntılarından dava açmadan önce haberdar olamaması adeta bu isnada karşı mükellefin savunması mahiyetinde olan dava dilekçe- sinin anlamsızlaşması sonucuna yol açmaktadır. Böyle bir durumda mükellefin savunmasını hazırlamak için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olduğu da söylenemeyecektir. İsnadın içeriğinin bildirilmemesi mükellefin kendi lehine olan delilleri araştırmasına doğrudan olmasa da dolaylı olarak engel oluşturmaktadır. Mükellefin dava dilekçesinde dilediği delilleri ileri sürmesine bir engel olmamakla birlikte isnadın içeriğinden habersiz olması nedeniyle hangi delillerin kendine avan- taj sağlayacağı konusunda bir değerlendirme yapma imkanı olmayan mükellefin savunma için gerekli kolaylıklara sahip olduğu söylene- mez. Bu bağlamda VİR ve düzenlenmiş olması halinde VTR’nin sonra- dan yargılama aşamasında mükellefe tebliğ edilmiş olması da mükel- lefe savunmasını yapmak için gerekli kolaylığın sağlandığı anlamına gelmez. D. KARARIN YARGI ORGANLARI ARASINDAKİ İŞBÖLÜMÜ BAKIMINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ Çalışmanın önceki bölümlerinde detaylı bir biçimde analiz edil- diği üzere, Kelsen ya da Avrupa modeli anayasa yargısı olarak bili- nen yargı modelinin benimsendiği ülkemizde derece mahkemeleri önlerindeki davaya uygulanacak bir kanun hükmünün Anayasa’ya aykırı olduğu kanaatinde olsalar dahi bu kanunu ihmal ederek doğru- dan Anayasa’yı uygulama yolunu seçemezler. Mahkemelerin görevi Anayasa’ya aykırı da olsa kanunu uygulamaktır. Böyle bir durumda itiraz yolunu işleterek AYM’ye başvurup başvurmamak davaya bakan mahkemenin karar vereceği bir husustur. Anayasa’ya aykırılık noktasında hiçbir tereddüt yok ise bu tür de- ğerlendirmelere dahi gerek kalmaksızın derece mahkemelerine düşen görev kanunu uygulamaktır. Bunun tersi yani Anayasa’ya uygun olan