Türkiye Barolar Birliği Dergisi 155.Sayı
141 TBB Dergisi 2021 (155) Doğan ŞENYÜZ / Recep KAPLAN işleminin neden kendine özgü usul hukukunun olduğu yönündeki perspektifin eksikliği yanlış sonuçlara ulaşılmasına yol açan bir başka etken olmuştur. Kararda, “idarenin dayanak raporu dava dosyasına sunmaması halin- de ise sebep unsurunun ortaya konulamamış olması nedeniyle tarh işleminin iptali yönünde karar verileceğinde kuşku bulunmamaktadır ” görüşüne yer verilmiştir. Oysa idari işlemin sebep unsuru başka şekil unsuru baş- kadır. DVDDK idarenin dayanak raporu (VİR ve düzenlenmiş olması halinde VTR) dava dosyasına sunmamasını sebep unsuruyla aynı gör- müştür. Bu nedenle kararda sebep ve şekil unsurları arasındaki farklı- lığı gözeten bir yorumun yapıldığı söylenemez. Yukarıdaki gerekçelerle çalışmada ele alınan DVDDK tarafından verilen 19.2.2020 tarihli ve E:2020/9, K:2020/2 sayılı karar hem kanun- ların uygulanmaması hem idare hukukunun genel ilkelerinin ve vergi hukukunun istisnai nitelikteki hususiyetinin dikkate alınmaması ve hem de anayasal temel hakların vergi hukukunun kendine has özellik- lerini dikkate almayan hatalı yorumu nedeniyle yanlıştır. V. SONUÇ Vergilendirme işlemleri nitelikleri gereği diğer idari işlemlerden farklılık arz eden bir yapıya sahiptir. Kanun koyucunun vergiler için VUK’ta gerekçe zorunluluğu getirmesinin nedenini vergilendirmenin teknik yönü ve vergilendirme işleminin kendine has özelliklerinde aramak gerekir. Bunun en önemli kanıtı diğer idari işlemler için bir usul kodu olmamasına karşın vergilere ait bir usul koduna sahip olun- masıdır. Bu kapsamda vergi tarh veya ceza işlemiyle birlikte VİR ve düzenlenmiş olması halinde VTR’nin tebliğ edilmesi yani gerekçenin ortaya konması kanuni bir zorunluluk olarak idareye yüklenmiştir. DVDDK’nın VİR ve düzenlenmiş olması halinde VTR’nin ihbar- name ekinde tebliğ edilmediği ancak davalı idarece dava dosyasına sunulduğu hallerde, bu raporların davacıya tebliğ edilerek haklılığı ortaya koymaya yönelik delilleri ileri sürmesine imkan verilebilece- ği, dava aşamasında giderilebilecek bu eksikliğin hakkaniyete uygun yargılama hakkını ihlal etmediği gibi esaslı bir şekil hatası da oluş- turmadığı yönündeki hukuki temelden yoksun argümanları mükellef hakları bakımından geriye gidiştir. DVDDK’nın verdiği kararın somut
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1