Türkiye Barolar Birliği Dergisi 155.Sayı

148 Güveni Kötüye Kullanma Suçu (TCK 155/1-2) I. GİRİŞ İnsanoğlu, gelişim sürecinde canı ile birlikte mallarını da koruma güdüsüyle hareket etmiş ve mala karşı haksız eylemleri cezalandır- mak istemiştir. Bu nedenle malvarlığına karşı suçlar ilk çağlardan beri yaptırıma bağlanmıştır. Özellikle hırsızlık ve türevi suçlar ilk çağlar- dan beri suç olarak düzenlenmiştir. Güveni kötüye kullanma suçunun müstakil bir suç olarak kanunlarda yer alması diğer malvarlığına karşı suçlar kadar eski değildir. Daha çok hırsızlık suçunun bir türü olarak değerlendirilmiştir. Ayrı bir suç olarak kanunlarda yer alması XVIII. yüzyıla doğru olmuştur. Güveni kötüye kullanma suçu mülkiyetin yanı sıra kişiler arasın- daki güven ilişkisini de koruduğundan ticaretin gelişmesi ile birlikte daha da önemli hale gelmiştir. Suç, ticaret hayatının sorunsuz devamı- nı da sağlamayı amaçlamaktadır. Güveni kötüye kullanma suçunun unsurlarının ve her olayda su- çun oluşup oluşmadığının tespiti oldukça önemlidir. Kişiler arasında- ki her sözleşmeye aykırı davranış suç oluşturmayacağı gibi, sözleşme ilişkisinden kaynaklanan her uyuşmazlığın da sadece özel hukukla çö- züleceğini söylemek doğru olmaz. Bu nedenle çalışmamızda özellikle suçun unsurlarına, konusuna, zilyetlik kavramına ayrıntısıyla değine- ceğiz. Güveni kötüye kullanma suçu, malvarlığına karşı diğer suçlarla karıştırılabilmektedir. Bu nedenle benzer suçlarla ayrımının temel un- surları ile tespitinde de fayda gördüğümüzden son bölümde bu konu- yu işleyeceğiz. II. MALVARLIĞINA KARŞI SUÇLARA İLİŞKİN GENEL AÇIKLAMALAR VE GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU VE BENZER SUÇLARDAN FARKI A. GENEL AÇIKLAMALAR Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 155. maddesinde düzenlenen “Gü- veni Kötüye Kullanma Suçu” 5237 sayılı Kanun “Özel Hükümler” baş- lıklı ikinci kitap, “Kişilere Karşı Suçlar”ın düzenlendiği ikinci kısımda, “Malvarlığına Karşı Suçlar” başlığı altında onuncu bölümde düzen- lenmiştir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1