Türkiye Barolar Birliği Dergisi 155.Sayı
150 Güveni Kötüye Kullanma Suçu (TCK 155/1-2) bulunan veya bu devir olgusunu inkâr eden kişi, şikâyet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.(1) (2) Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi halinde, bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur” şeklinde düzenlenmiştir. Madde incelendiğinde birinci fıkrasında suçun temel haline yer veril- diği, ikinci fıkrasında ise nitelikli halin düzenlendiği görülmektedir. Maddenin ilk fıkrasına “Başkasına ait olup da” ibaresinden sonra gelmek üzere, 29.6.2005 tarihli ve 5377 sayılı Kanun’un 18. maddesiyle “muhafaza etmek veya” ibaresi eklenmiştir. Yani ilk halinde bu ibare yoktur. Bu değişikliğin amacı gerekçede, uygulamada karşılaşılabile- cek tereddütleri gidermek olarak belirtilmiştir. Güveni kötüye kullanma suçu 765 sayılı mülga TCK’da emniyeti suiistimal adı altında 508-510. maddelerde düzenlenmiştir. ETCK’nın 508. maddesinde suçun temel hali, 510. maddesinde ise nitelikli hali düzenlenmiştir. Her iki kanundaki düzenlemeler benzer olmakla bir- likte birtakım farklılıklar da vardır. ETCK 508. maddede suç “ Her kim başkasına ait olupta iade veya muayyen bir suretle istimal etmek üzere ken- disine tevdi veya her ne namla olursa olsun teslim olunan bir şeyi kendisinin veya başkasının menfaatine olarak satar veya rehneder veya sarf ve istihlak eder yahut ketim ve inkâr eyler veyahut tahvil ve tağyir ederse mutazarrır olan kimsenin şikâyeti üzerine iki aydan iki seneye kadar hapis ve elli liradan aşağı olmamak üzere ağır para cezasiyle cezalandırılır” şeklinde düzenlen- miştir. Görüldüğü üzere ETCK’da suçun hareket unsurları tahdidi ve sınırlı sayıda olmasına rağmen, 5237 sayılı kanunda “zilyedliğin dev- ri amacı dışında tasarrufta bulunmak veya bu devir olgusunu inkâr etmek” şeklinde genel bir ifade kullanılarak içeriğinin doldurulması uygulamaya bırakılmıştır. Suçun nitelikli hali ETCK’da ayrı bir mad- dede “ meslek ve sanat veya ticaret veya hizmet sebebiyle veya emanetçi sı- fatıyla veyahut idare etmek için kendisine tevdi olunan veya teminat olarak teslim edilen” şeklinde düzenlenmişken YTCK’da ise suçun temel haline benzer şekilde genel bir düzenleme yapılarak “meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun” teslim edilen eşya üzerinde işlenmesi olarak kabul edilmiştir. Yeri gelmişken söylemekte fayda görüyoruz; madde gerekçeleri bağlayıcı olmamak- la birlikte, kanun koyucunun amacını göstermesi ve suçun uygulama
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1