Türkiye Barolar Birliği Dergisi 155.Sayı
178 Güveni Kötüye Kullanma Suçu (TCK 155/1-2) satılırsa veya mülkiyete geçirme amacı ile sahiplenilerek devir olgusu inkâr edilirse nitelikli güveni kötüye kullanma suçu işlenmiş olacaktır. Burada failin veya mağdurun ticaret siciline kayıtlı olması şart değil- dir. Burada bir ticari ilişkinin olması şart olduğundan ve ticari ilişkide her iki tarafta da ticari amaç olacağından fail ve mağdurun ticari amaç- la hareket etmesi gerekir. 74 Bir diğer nitelikli hal, hizmet sözleşmesi gereği teslim ve tevdi edi- len eşya hakkında güveni kötüye kullanma suçunun işlenmesidir. Hiz- met sözleşmesi borçlar kanunu 393. maddesinde “Hizmet sözleşmesi, işçinin işverene bağımlı olarak belirli veya belirli olmayan süreyle iş görmeyi ve işverenin de ona zamana veya yapılan işe göre ücret öde- meyi üstlendiği sözleşmedir” şeklinde tanımlanmıştır. Eşyanın faile aradaki hizmet sözleşmesine istinaden teslim edilmiş olması gerekir. Kişisel olarak teslim edilen eşyalar bu kapsamda değerlendirilmeye- cek ve nitelikli hal uygulanmayacaktır. Aradaki hizmet sözleşmesinin daimi olmasının gerekli olup olmadığı doktrinde tartışılmıştır. Bazı ya- zarlar hizmet ilişkisinin daimi olması gerektiğini savunurken, 75 bazıla- rı ise geçici de olsa bir hizmet akdinin varlığını yeterli görmektedir. 76 Kanaatimizce de fail ile mağdur arasında bir hizmet ilişkisinin var ol- ması yeterli olup, bu ilişkinin devamlılık arz etmesi zorunlu değildir. Kanun koyucu bir başka nitelikli hal olarak, hangi nedenden doğ- duğuna bakılmaksızın başkasının mallarını idare etme yetkisine haiz olanlarca suçun işlenmesini göstermiştir. Burada başkasının malları- nı idare etme yetkisi kanundan doğabileceği gibi, mahkeme kararıyla veya sözleşmeden de doğabilir. Kısıtlanan kişiye vasi tayini halinde, velayete ilişkin karar üzerine velayet hükümleri gereğince, 77 şirket 74 Sadece failde ticari amaç olmasını yeterli gören aksi yönde görüş için bkz. Bulu- toğlu, s. 158; Artuç, s.309. 75 Özgenç, s. 89. 76 Bulutoğlu, s. 159; Dönmezer, s. 420; Tezcan/Erdem/Önok, s.551. Yargıtay da ben- zer şekilde hizmet ilişkisinin devamlı olmasının zorunlu olmadığı görüşündedir. Bkz. YCGK, T: 25.11.1997 ve 1997/11-224-264 sayılı kararı, aktaran, Artuç, s. 309. 77 Y11.CD; T: 28.02.2006, E: 2006/5993, K: 2006/1393 sayılı kararı, “Olay tarihinde 18 yaşından küçük olması ve babasının ölümü nedeniyle mahkeme kararıyla kızının velayet hakk ı kendisine verilen sanığın, TMK md. 353 gereğince çocuğun malvarlığı- nı gösteren bir defter düzenlemek ve bu malvarlığında veya yapılan yatırımlarda gerçekleşen önemli değişiklikleri hâkime bildirmek zorunluluğunda bulunması, Türk Medeni Kanunu’nun velayet, vesayet ve miras hükümlerinin uygulanması- na dair 4721 sayılı Kanun’a göre çıkarılan tüzüğün 7. maddesinde, evliliğin sona
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1