Türkiye Barolar Birliği Dergisi 155.Sayı

180 Güveni Kötüye Kullanma Suçu (TCK 155/1-2) yaşamakta olan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hı- sımlarının zararına olarak işlenmesi halinde; ilgili akraba hakkında şikâyet üzerine verilecek ceza, yarısı oranında indirilir ” Görüldüğü üzere şahsi cezasızlık hali, akrabalık derecesine göre belirlenmiş olup, çok yakın akrabalarda cezasızlık, diğer akrabalarda ise cezada indirim hali olarak öngörülmüştür. Kanun koyucu izlediği suç politikası nedeniyle malvarlığına karşı suçlarda yakın akrabalar aleyhine işlenmesi halinde cezasızlık veya indirim nedeni olarak be- lirlemiştir. Kanun koyucunun aile mensubu kişilerin mülkiyetlerinde bulunan malları ortak tasarruf etmeleri gereği ve aile mensupları ara- sındaki ilişkilere mümkün olduğunda adli mercileri karıştırmamak için cezasızlık veya cezada indirim hükümlerine yer verildiği belirtil- miştir. 78 a. Şahsi Cezasızlık halleri aa. Haklarında Ayrılık Kararı Verilmemiş Eşlerden Birinin Zararına İşlenmesi Bu hal, TCK 167/1-a. maddesinde şahsi cezasızlık hali olarak dü- zenlenmiştir. Buna göre eşlerden birinin diğer eşe karşı güveni kötüye kullanma suçunu işlemesi halinde ceza verilmeyecektir. Şahsi ceza- sızlık halinin uygulanabilmesi için suç işlendiği anda mağdur ile fail arasında hukuken geçerli bir evlilik olmalıdır. Taraflar arasında Türk Medeni Kanunu’na göre resmi evlilik akdi olmaksızın birlikte yaşa- salar veya imam nikâhı olsa dahi bu nitelikli hal uygulanmayacaktır. Yine taraflar resmi evli olmalarına rağmen ayrı yaşıyor olsalar da şahsi cezasızlık halinden yararlanacaklardır. Haklarında ayrılık kararı veril- miş olan eşler aynı evde yaşamaya devam etmeleri halinde, eğer bir eş diğerine karşı bu suçu işlerse şahsi cezasızlık halinden yararlanamaya- caktır. Bu maddenin uygulanması için önemli olan suç işlendiği anda eşler hakkında mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olup olmadığı- dır. Suç işlendiğinde evli olmayanların sonradan evlenmesi halinde şahsi cezasızlık hali uygulanıp uygulanmayacağı ise tartışmalıdır. Bir görüşe göre önemli olan suç anında geçerli bir evlilik olup olmadığı- dır. Sonradan yapılan evlilik TCK 167/1-a. maddesinin uygulanmasını 78 Dönmezer, s.605.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1