Türkiye Barolar Birliği Dergisi 155.Sayı

245 TBB Dergisi 2021 (155) Umut BALCI nan paranın sahte olarak üretilmesi, ülkeye sokulması, nakledilmesi, muhafaza edilmesi veya tedavüle koyulması şeklindedir. 105 Kripto paralar ise ne devletler tarafından üretilmekte ne de herhan- gi bir ülkede tedavülde bulunmaktadırlar. Kanunun 198. maddesinde ise paraya eşit sayılan değerler belirtilmektedir. Bunlar, devlet tara- fından ihraç edilip de hamiline yazılı bonolar, hisse senetleri, tahviller ve kuponlar, yetkili kurumlar tarafından çıkarılmış olup da kanunen tedavül eden senetler, tahviller ve evrak ile milli ziynet altınları olarak öngörülmüşlerdir. Görüldüğü üzere düzenlemenin bu haliyle kripto para birimleri ne para ne de paraya eşit sayılan değerlerden sayılama- yacaktır ve dolayısıyla sahtecilik fiillerine konu olamayacaklardır. 106 Sistemin bilişim ortamında işlediği göz önünde bulunduruldu- ğunda elbette bilişim suçlarına da değinmek gerekir. Özellikle kripto paraların muhafaza edildiği dijital cüzdanların hacklenmesi gibi du- rumlarda, Türk Ceza Kanunu’nun 244. maddesinde düzenlenen Sis- temi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçu gündeme gelecektir. Yine, sahte mail ve mesajlar ya da fidye yazılımlarla kripto parala- rı ele geçirmek amacıyla veya kripto paralar kullanılarak işlenen bili- şim suçlarında, kanunun 245/A maddesinde düzenlenen yasak cihaz veya programlara ilişkin hüküm uygulama alanı bulacaktır. Ayrıca kripto paraların ceza hukuku ile ilişkisine değinilirken krip- to paralar aracılığıyla işlenmesi kolaylaşan yukarıda değinilen suçların yanında faillerin, kullanıcıların kripto para cüzdanlarının şifrelerini ve dolayısıyla cüzdandaki değerleri ele geçirmek amacıyla yağma suçuna vücut verebilecek nitelikteki fiilleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Kripto para hırsızlıklarının çok büyük bir bölümü siber saldırılar vası- 105 Nevzat Toroslu, Ceza Hukuku Özel Kısım, 7. Baskı, Savaş Yayınları, Ankara 2013, s. 206 vd. 106 Erem, kanunen para olarak tedavül edilen şeylerin himayeden faydalanacağını, ortada para olmadıkça onun taklidinden de bahsedilemeyeceğini, bir şeyin sadece fiilen para gibi değişim aracı olmasının, hatta bu yolda bir örf ve âdet bulunma- sının yeterli olmayacağını belirtmektedir. Bkz. Faruk Erem, “Ammenin İtimadı Aleyhine Cürümler”, AÜHFD. , C. 18, S. 1, 1961, s. 107; Turanboy’a göre de kripto paranın, “para” olarak değerlendirilemeyeceği ifade edilmekle birlikte böyle bir hukuki belirleme yapılırsa parada sahtecilik suçunun konusunu oluşturabilecek- leri ifade edilmektedir. Bkz. Turanboy, s. 58.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1