Türkiye Barolar Birliği Dergisi 155.Sayı

273 TBB Dergisi 2021 (155) Selahattin Samet BİLGE luşu, görev, yetki ve yargılama usullerini belirleme yetkisi kapsamındadır. Taşınmaz, hak, alacak ve diğer malvarlığı değerleri bakımından el koyma ted- biri mülkiyet hakkının ve kişilerin ekonomik gelişiminin ağır biçimde ihlaline açık olan bir koruma tedbiridir. Bu nedenle kanun koyucunun, gereksiz el koyma tedbiri uygulanmasını önlemek amacıyla bu taleplerin daha iyi bir bi- çimde araştırılmasını sağlamak için karar sürecini diğer tedbirlerden farklı bir yöntem çerçevesinde ve ayrı olarak düzenlediği anlaşılmaktadır. Ayrıca söz konusu tedbirin uygulanmasının toplumsal yansıması ve etkilerinin diğer koruma tedbirlerden daha büyük ve uzun süreli olabilme ihtimalinin de bu tedbir kararının alınması bakımından ayrı bir usulün öngörülmesini gerektir- diği açıktır. Bu kapsamda kanun koyucu tarafından söz konusu tedbir ile ilgili taleplerin inceleneceği mahkemelere ve bu mahkemelerde uygulanacak yargı- lama usullerine ilişkin özel düzenlemeler getirilmesinde hukuk devleti ilkesine aykırı bir yön bulunmamaktadır.” ve “diğer yandan ağır ceza mahkemeleri- nin oybirliğiyle karar vermeleri şeklindeki kural yeni bir mahkeme kurulma- sı niteliğinde olmayıp, Kanun’un yürürlüğe girmesiyle birlikte taşınmazlar, hak ve alacaklar ve diğer malvarlığı değerleriyle ilgili el koyma kararlarının verilmesine ilişkin yetki ve koşullar ile hangi merci tarafından verileceğini düzenlemektedir. Bu yönüyle kuralın, kanuni hâkim ilkesine aykırı olduğu söylenemez.” gerekçesiyle talebi Anayasa’ya aykırı bulmamıştır. Doktrinde bu tedbire “menkul mallar dışındaki şeylere el konul- ması” da denmektedir. 69 Ancak kanun koyucunun “Taşınmaz, hak ve alacaklara elkoyulma” başlığını kullandıktan sonra madde içeriğinde el konulabilecek unsurları sayarken “diğer malvarlığı değerlerine” ifadesini kullanmasının özel bir düzenleme olan bu koruma tedbirini genişleti- ci olduğu düşünülebilir. Doktrinde, “diğer malvarlığı değerleri” den- mesinin, kanunda sayılanlar dışında maddi kıymeti bulunan her türlü malvarlığı değerine elkonulmasının önünün açıldığı ifade edilmekte- dir. 70 Madde hükmünde kullanılan “bu suçlardan elde edildiğine dair” ifa- desi de eleştiri konusu yapılmaktadır. Denmektedir ki, suçtan elde edi- len eşyanın el konulacak şeyler arasında düzenlenmesi ancak bunun yanında “suçta kullanılan eşyanın” düzenlenmemesi sakıncalıdır. 71 69 Ünver/Hakeri, s. 455 70 Karakehya, s. 341. 71 Ünver/Hakeri, s. 455.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1