Türkiye Barolar Birliği Dergisi 155.Sayı
18 AİHM Kararları Işığında Tutuklama Tedbirinin Hukuka Uygunluğunun Denetimi ğını, tutuklamadan önce tutuklamaya alternatif olabilecek tedbirlerin öngörülüp tartışıldığını gösteren gerekçeler sunulmaksızın verilen tu- tuklama kararları, AİHM’ye göre Sözleşme’nin 5. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen şartları karşılamış sayılamaz ve bu durumda öz- gürlükten yoksun kılma hali kanuna uygun olarak yerine getirilmiş bir kısıtlama olarak değerlendirilemez. 53 Bu konuda Demirtaş kararında AİHM, tutukluluk halinin devamı- na gerekçe gösterirken, Türk mahkemelerinin tutukluluğa alternatif tedbirlerin yetersiz kalacağı şeklinde yaptıkları değerlendirmelerin, başvuranın kişisel durumunun herhangi bir analizine dayanmadığını ve Sözleşme’nin 5. maddesinin gereklerine uygun olmadığını belirt- miştir. 54 Mahkeme’ye göre, başvuranın kişisel durumu incelendiğinde, aynı zamanda milletvekili olan ve tutukluluk süresince maaş almaya devam edebilen Demirtaş’ın tutuklu olması nedeniyle, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin faaliyetlerine katılamaması, milletvekili sıfatıyla halkın görüşünü özgürce ifade etme hakkının yanı sıra, kendisinin se- çilme ve milletvekili görevini ifa etme hakkına da haksız bir müdahale teşkil etmektedir. Bu nedenle uzun süren tutukluluk hali, Demirtaş’ın seçilme ve milletvekili görevini ifa etme hakkının özüyle bağdaşmadı- ğı gibi, kendisini milletvekili seçen seçmenlerin egemenlik yetkisini de ihlal etmekte, ayrıca Sözleşme’ ye Ek 1 No.lu Protokol’ün 3. maddesi- ne de aykırı bulunmaktadır. 55 Yine AİHMCMK’nın 100. maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen katalog suçlar söz konusu olduğunda, Türk mahkemelerinin kararla- rının gerekçesinde, bu hüküm ile varlığı karine olarak kabul edilen herhangi bir riskin (kaçma, delilleri karartma, tanıklara, mağdurlara veya diğer kişilere baskı yapma riski) varlığını ispatlayan koşullara neredeyse hiç değinmediğini tespit ettiğini belirtmektedir. AİHM’ye göre, söz konusu riskin ne şekilde tespit edildiği ve uzun tutukluluk hallerinde nasıl bu denli uzun bir süre devam edebildiği mahkemeler- ce açıklanmamaktadır. 56 Bir başka deyişle uygulamada CMK’nın 100. maddesinin üçüncü fıkrasındaki suçlar mahkemelerce sanki zorunlu tutuklamayı gerektiren suçlar şeklinde anlaşılmakta olup madde met- 53 Agit Demir/Türkiye, §§ 44-45; Mamedova v. Russia, § 80. 54 Selahattin Demirtaş/Türkiye (No.2), § 190. 55 Selahattin Demirtaş/Türkiye (No.2), § 240. 56 Galip Doğru/Türkiye, (Başvuru no. 36001/06), § 58, 28 Nisan 2015.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1