Türkiye Barolar Birliği Dergisi 155.Sayı

286 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda Taşınmaz, Hak ve Alacaklara Elkonulması ... yürütme organına yakın ve bu nedenle objektif, tarafsız ve bağımsız olmaları kendilerinden beklenilmeyen yargılama dışı kurumlardan alınacağının öngö- rülmesinin soruşturmanın selâmetine zarar verici mahiyette olduğu, Cumhu- riyet savcısının yetki alanını sınırlandırdığı ve soruşturmanın gizliliği prensi- bini ihlal ettiği, mahkemelerin bağımsızlığı ilkesine uygun olmadığı, el koyma tedbiri için alınması gerekli raporun beklenmesi sürecinde soruşturma konusu malvarlıklarının soruşturma ve kovuşturma makamlarından kaçırılma ihtima- linin bulunduğu, bu nedenlerle kuralın, Anayasa’nın Başlangıç kısmı ile 2. ve 138. maddelerine aykırı olduğu” ileri sürülmüş; “6526 sayılı Kanun’un mad- dede yaptığı değişiklikle, taşınmaz, hak, alacak ve diğer malvarlığı değerlerine el koyma tedbirinin uygulanabilmesi bakımından suçun işlendiğine ve belirti- len değerlerin bu suçlardan elde edildiğine dair somut delillere dayanan kuv- vetli şüphenin varlığının aranması koşulu getirilmiştir. Dava konusu kuralla ise söz konusu malvarlığı değerleri bakımından el koyma tedbirinin uygulana- bilmesi için ilgisine göre, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Ser- maye Piyasası Kurulu, Mali Suçları Araştırma Kurulu, Hazine Müsteşarlığı ve Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumundan, suçtan elde edilen değere ilişkin rapor alınması öngörülmektedir. Kuralla, kendi görev alanlarıyla ilgili olarak uzmanlığı olan kurumlara, el koymaya konu malvar- lığının ne kadarlık kısmının suçtan kaynaklandığının belirlenmesine yönelik rapor hazırlama görevi verilerek uygulamadaki sorunların çözümlenmesinin amaçlandığı anlaşılmaktadır. Ayrıca Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 62. mad- desinde öngörüldüğü üzere, çözümü uzmanlık, özel veya teknik bilgi gerektiren hâllerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilebileceğinden, söz konusu kurumlar tarafından rapor hazırlanmasının, soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı ve kovuşturma aşamasında mahkemeler tarafından aynı konuda bilirkişi incelemesine başvurulabilmesine engel oluşturmadığı açıktır. Bu bağlamda kuralın, Cumhuriyet savcısının veya mahkemelerin sahip olduk- ları yetkilere ilişkin bir sınırlama teşkil ettiği söylenemez. Dolayısıyla dava konusu kuralda Anayasa’ya aykırı bir yön bulunmamaktadır.” gerekçesiyle AYM tarafından Anayasa’ya aykırı olmadığı karara bağlanmıştır. VI. Diğer Kanunlardaki Düzenlemeler 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu m. 10’da “bu kanunda tanımlanan suçların işlenmesinde kullanılan taşıtlara, Ceza Muhakemesi Ka- nununun 128 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmüne göre elkonulur.” hükmü yer almaktadır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1