Türkiye Barolar Birliği Dergisi 155.Sayı

314 Birey-İdare İlişkisi Bağlamında İyi İdare Hakkı ve Türk Pozitif Hukukundaki Görünümü mas etmemekle birlikte; bir kamu kurumunca yapılan devlet memur- luğundan çıkarma işleminde; idare tarafından, başvurucunun fiilinin ne olduğunun ortaya konduğunu ancak bu fiilin kamu düzeninin ko- runması bakımından yol açtığı olumsuzlukların ne olduğunun açıkça belirtilmediğini, bu sebeple başvurucunun hak ve özgürlüğünün ih- lal edildiğini belirtmiştir. Başka bir anlatımla, AYM’ye göre, bireyin memuriyetine son veren işlemin gerekçesinde, yalnızca bireyin fiiline (başörtüsü takma) yer verilmesi, bireyin fiilinin yarattığı olumsuz du- rumdan (kamu düzenini bozan olumsuzluklar) bahsedilmemesi, din ve vicdan hürriyeti bakımından bir hak ihlali oluşturmaktadır. İdari işlemin gerekçeli olması ve gerekçenin işlem bakımından ye- terince açık olması gerekliliğine ilişkin bir başka AYM kararında, idare tarafından verilen idari para cezası işleminin, zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşıladığı hususunun, ilgili ve yeterli gerekçe ile ortaya konu- lamaması sebebiyle, başvurucuların toplantı ve gösteri yürüyüşü dü- zenleme hakkına yapılan müdahalenin demokratik toplum gerekleri- ne uygun olmadığına karar verilmiştir. 47 Bir başka AYM kararında ise; idari makamlarca başvuruya konu internet sitesine tümüyle erişimin engellenmesi şeklindeki kısıtlamanın zorunlu bir sosyal ihtiyacı kar- şıladığı ve orantılı olduğu, dolayısıyla demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olduğu ilgili ve yeterli bir gerekçe ile gösterileme- mesinin basın özgürlüğünü ihlal ettiğine karar verilmiştir. 48 47 “Somut olayda Fakülte yönetiminin ya da Hâkimliğin Fakülte bahçesinde gerçek- leştirilen toplantının barışçıl olmadığına, kamu düzeninin bozulduğuna veya bo- zulma tehlikesinin ortaya çıktığına, eğitimin işleyişinin aksadığına ya da yaptırım konusu afişin asılı kaldığı -yaklaşık- üç saat boyunca herhangi bir gerginliğe sebe- biyet verdiğine dair bir tespiti ve değerlendirmesi bulunmamaktadır. Dolayısıyla somut olayın koşullarında barışçıl bir protesto gösterisi sırasında başvuruya konu afişin asılması nedeniyle başvurucunun idari para cezası ile cezalandırılmasının zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşıladığı ilgili ve yeterli gerekçe ile ortaya konu- lamamıştır. Unutulmamalıdır ki barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılan ve bir gösteride yasaklanmamış davranışlarda bulunan kişilerin toplantı hakkı, her- hangi bir kınanabilir olaya karışmadıkları sürece en hafif kabul edilecek cezanın dahi uygulanmamasını gerektirir. Zira bu tip soruşturmalar veya cezalandırma- lar caydırıcı etki doğurma potansiyeli taşımaktadır. Yukarıdaki değerlendirmeler ışığında, somut olayın koşullarında başvurucuların toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına yapılan müdahalenin demokratik toplum gereklerine uygun olmadığı Anayasa’nın 34. maddesinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.”, AYM, 28.05.2019, Baş.Nu. 2016/50678, RG, 05.07.2019, S. 30822. 48 “5651 sayılı Kanun’un 8/A maddesinin (3) numaralı fıkrasında; aralan madde kapsamında verilen erişimin engellenmesi kararlarının ihlalin gerçekleştiği yayın,

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1