Türkiye Barolar Birliği Dergisi 155.Sayı
320 Birey-İdare İlişkisi Bağlamında İyi İdare Hakkı ve Türk Pozitif Hukukundaki Görünümü A. Dinlenilme (Yönetime Katılma) Hakkı Dinlenilme (yönetime katılma) hakkı; bireyin idari makam tarafın- dan yapılacak olan işlemle hukuki durumunun sınırlandırılacağı veya bazı yükümlülüklerinin doğacağı durumlarda, 56 bilmediği maddi va- kıalara ilişkin olarak görüşlerini ifade edebilme hakkı olup, doktrinde bu hakkın, genellikle Türkiye’de disiplin hukuku kapsamında savun- ma hakkı 57 şeklinde somutlaştığı belirtilmektedir. 58 Bu hak, işlemin ilgilisine kendi vakıa ve delillerini ileri sürme fırsatı tanıyarak bireyi idari usulün bir parçası haline getirmektedir. 59 Ancak bireye dinle- nilme hakkı tanınması, tek başına iyi bir işlem tesis edilmesini sağ- lamamakta, dolayısıyla iyi idare hakkının gerçekleşmesi bakımından idari işlemlerin hukuka uygun olarak tesis edilmesi de gerekmekte- dir. 60 Daha açık bir ifade ile bireyin idarenin yapacağı işlem hakkında görüşlerini açıklayabilmesi, hukuka aykırı olan bir idari işlemi meşru- laştırmamaktadır. Dinlenilme hakkı, idarenin karar almadan evvel, menfaatlerinin çatışması muhtemel bireyleri birlikte dinlenilmesini gerektirmekte, bu sebeple dinlenilme hakkının hangi hallerde uygulanacağının tespit edilmesi hususu önem kazanmaktadır. 61 Hakkın kapsamı bakımından, yalnızca bireysel menfaatlerin değil, bir grup birey veya toplum men- faatinin etkileneceği işlemlerde, ilgili tüm bireylerin görüşlerinin din- 56 Doktrinde; dinlenilme hakkının yalnızca hak, hürriyet ve menfaat ihlallerinin söz konusu olduğu işlemlerde uygulanması gerektiği, ilgililerin taleplerinin tamamen karşılanacağı idari işlemler bakımından bu hakkın tanınmasına gerek olmadığı- na ilişkin görüş için bkz. Gürsel Özkan, “İdari Usul Kanununda Düzenlenmesi Gereken Genel İdari Usul İlkeleri”, “İdari Usul Kanunu Hazırlığı” Uluslararası Sempozyumu, 17-18 Ocak 1998, T.C. Başbakanlık Basımevi, Ankara, 1998, s. 59. 57 “İdare hukukunda savunma hakkı; idari yaptırım uygulanmadan önce ilgilinin, isnad edilen fiili işlemediği veya işlemiş olmasına rağmen daha az cezanın takdir edilmesini gerektirecek bir takım bilgi, belge ve olgulara ilişkin imkân ve kolaylık- lara sahip olmasını ifade etmektedir.”, Hayrettin Kurt, “İdari Yaptırımlara Karşı Güvenceler”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi , C. 18, Y. 2014, S. 1, s. 137. 58 Bahtiyar Akyılmaz/Murat Sezginer/Cemil Kaya, Türk İdare Hukuku, 9. Baskı, Savaş Yayınevi, Ankara, 2018, s. 497. 59 Melike Özge Çebi Buğdaycı, “İdari Usul ve Dinlenilme Hakkı”, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi , Y. 2016, S. 1, s. 30. 60 Annamaria Bonomo, “İyi İdare İlkesi ve İdarenin Sükûtu”, Çev. Nuray Sümer, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi , C. 21, S. 2, Y. 2019, s. 956. 61 ZehraOdyakmaz, “İdari Usulden Beklediklerimiz”, “İdari Usul KanunuHazırlığı” Uluslararası Sempozyumu, 17-18 Ocak 1998, T.C. Başbakanlık Basımevi, Ankara, 1998, s. 5
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1