Türkiye Barolar Birliği Dergisi 155.Sayı
362 Disiplin Hukukunda Uygulanan İdari Usul İlkeleri arasında, kullanılan araç ve ulaşılmak istenen amaç bakımından adil, mantıki ve makul bir dengenin kurulması anlamına gelmektedir. 85 Di- siplin hukukunda da geçerli bir ilke 86 olan “ölçülülük ilkesi” ile disip- lin cezası ile disiplinsizlik teşkil eden eylem arasında adil bir denge kurularak bireyler açısından hukuki bir güvenlik oluşturulmaktadır. Ölçülülük ilkesinin dayanağını Anayasa’nın “Temel hak ve özgür- lüklerin sınırlanması” başlıklı 13’üncü maddesi oluşturmaktadır. Bu hüküm uyarınca “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksı- zın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriye- tin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.” Yani diyebiliriz ki kişi haklarının sınırlanması sonucunu doğuran disiplin yaptırımları ölçülülük ilkesine uygun olmak zorundadır. Anayasa Mahkemesi kararlarında da değinildiği üzere ölçülülük ilkesinin üç temel alt ilkesi vardır. 87 Bunlar “elverişlilik, gereklilik ve 85 Mehmet Hatipoğlu, “Kamu Görevlilerine Disiplin Cezalarının Uygulanmasında Ölçülülük İlkesi”, TBB Dergisi , Cilt: 143, Yıl: 2019, s. 185; Zehra Odyakmaz, Ümit Kaymak ve İsmail Ercan, İdare Hukuku, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul 2015, 11. Baskı, s. 230. Benzer tanımlar: “Suç ve ceza arasında adil bir dengenin bulun- ması anlamın gelen bu ilke…” Gözübüyük ve Tan, İdare Hukuku (Genel Esaslar), s. 851; “Eylem ile yaptırım arasında kalan adil denge ölçülülük ilkesi olarak ad- landırılır.” Kalabalık, İdare Hukuku Dersleri (Cilt: II), s. 109; “Genel bir ilke olan oranlılık ilkesi, disiplin hukukunda disiplin fiili ile disiplin yaptırımı arasındaki dengeyi ifade eder.” Sancakdar ve Diğerleri, Disiplin Hukuku, s. 51; “Ölçülülük ilkesi, disiplin cezası ile disiplin suçu arasında adil bir denge/oran bulunmasını ifade eder.” Akyılmaz, Sezginer ve Kaya, Türk İdare Hukuku, s. 715; Disiplin su- çunun ağırlığıyla disiplin cezasının sertliği arasında makul bir oran olması duru- munu ifade eder. Gözler, İdare Hukuku (Cilt: II), s. 778. 86 Sancakdar ve Diğerleri, İdare Hukuku El Kitabı, s. 181; Gözübüyük ve Tan, İdare Hukuku (Genel Esaslar), s. 851; Hatipoğlu, “Kamu Görevlilerine Disiplin Cezala- rının Uygulanmasında Ölçülülük İlkesi”, s. 187. 87 “Eylem ile yaptırım arasında bulunması gereken adil denge, “ölçülülük ilkesi” olarak da adlandırılmakta ve bu ilkenin alt ilkelerini de elverişlilik, zorunluluk ve orantılılık ilkeleri oluşturmaktadır.” AYM, 09.06.2011, E: 2010/91, K: 2011/98 (T.C. Resmî Gazete, 21 Ekim 2011 ve 28091); AYM, 15.06.2012, E: 2012/24, K: 2012/95 (T.C. Resmî Gazete, 13 Ekim 2012 ve 28440); “Yasa koyucu, düzenlemeler yaparken hukuk devleti ilkesinin bir gereği olan ölçülülük ilkesiyle bağlıdır. Bu ilke ise “elverişlilik”, “gereklilik” ve “orantılılık” olmak üzere üç alt ilkeden oluş- maktadır.” AYM, 14.11.2013, E: 2013/15, K: 2013/131 (T.C. Resmî Gazete, 28 Şu- bat 2014 ve 28927); “Anayasa’nın 13. maddesinde güvence altına alınan ölçülülük ilkesi elverişlilik, gereklilik orantılılık olmak üzere üç alt ilkeden oluşmaktadır.” AYM, 16.10.2019, E: 2010/70, K: 2019/81 (T.C. Resmî Gazete, 5 Aralık 2019 ve
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1