Türkiye Barolar Birliği Dergisi 155.Sayı

370 Disiplin Hukukunda Uygulanan İdari Usul İlkeleri resi olması gerektiği 110 veya genel dava açma süresi dolsa bile davanın süre aşımına uğramayacağı 111 yönündedir. Anayasa’nın emredici kuralı karşısında disiplin hukuku kap- samında başvuru yollarının gösterilmemesi, disiplin cezasına itiraz edilmesi durumunda idari makamlarca ve dava açılması durumunda yargı mercilerince tek başına bir şekil sakatlığı olarak kabul edilerek işlemin iptal edilmesi gerekmektedir. İdari makamların Anayasa’yı bilmemesi ve Anayasa’nın emredici hükümlerine aykırı hareket et- mesi düşünülemez. Bunun yanında temel hak ve özgürlükleri koru- maya yönelik olan bir ilkenin daha katı bir şekilde uygulanması ve bu uygulamanın da yargı mercilerince denetlenmesi gerekmektedir. Başvuru yollarının gösterilmemesinin tek başına bir şekil sakatlığı ola- rak kabul edilmemesi kişinin hak arama hürriyetinin kısıtlanmasına 110 “İdari işlemlerin ve yargı kararlarının nitelikleri gereği genel dava açma süreleri dışında ayrı dava açma sürelerinin öngörülmüş olması halinde, idare ya da yargı organları tarafından somut uyuşmazlığın nitelikleri ve tabi oldukları dava açma süreleri gösterilmedikçe … idari işlemin/yargı kararının tebliği tarihinden itiba- ren, özel dava açma süresinin değil, 60 günlük genel dava açma süresinin uygu- lanması gerektiği sonucuna varılmaktadır.” D.6.D, 10.02.2016, E: 2014/8728, K: 2016/484 (Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı). 111 “Somut olayda Derece Mahkemesi, son derece karışık ve dağınık olan gümrük mevzuatına ilişkin ve başvurulacak kanun yolları ve merciler ile süresi belirtilme- miş bir idari işleme karşı açılan davayı süre aşımı gerekçesiyle reddetmiştir. Baş- vurucunun yabancı uyruklu oluşu dikkate alınmamış; Danıştay’ın, başvuru mer- cii ve süresi gösterilmeyen işlemlerle ilgili davalardaki genel uygulamalarıyla da uyuşmayan bir biçimde dava açma süresine ilişkin kurallar katı yorumlanmıştır.” AYM, 23.02.2016, B. No: 2013/8896, (T.C. Resmî Gazete, 24 Mart 2016 ve 29663); “Hak arama özgürlüğünün korunmasını amaçlayan anayasal düzenleme doğrul- tusunda, idari işleme karşı hangi kanun yollarına ve hangi mercilere, hangi sürede başvurulabileceğinin açık ve doğru bir biçimde dava konusu işlemde belirtilme- si gerekirken; davalı idare tarafından, işlem tarihi itibarıyla 657 sayılı Kanun’da mevcut olmayan itiraz yoluna 7 gün içerisinde başvurabileceğinden söz edilerek davacının yanıltılması karşısında, 60 günlük süreden sonra açılan davada süre aşımı bulunmadığının kabulü …” D.12.D, 18.02.2013, E: 2011/3449, K: 2013/641; “Dava konusu edilen ödeme emrinde, bu işleme karşı başvurulacak yargı mercii veya idari makam gösterilmediği gibi başvuru süresinin de gösterilmediği açıktır. … başvuru yolları ve süresi gösterilmeyen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.” D.7.D, 21.01.2016, E: 2012/5968, K: 2016/321; “… başvu- rulacak idari mercileri ve kanun yolları ile sürelerinin belirtilmediği, bu neden- le ceza faturası düzenlenmesine ilişkin idari işlemlerin davacı şirkete tebliği ile dava açma süresinin başladığının hukuken kabul edilemeyeceği anlaşılmaktadır.” D.13.D, 26.11.2014, E: 2014/3745, K: 2014/3772 (Sinerji Mevzuat ve İçtihat Progra- mı).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1