Türkiye Barolar Birliği Dergisi 155.Sayı

403 TBB Dergisi 2021 (155) Melih IŞIK / Osman Levent ÖZAY alan hayat olayı değişmemektedir. Seçimlik hak olan tazminat talebi ise, zararın giderilmesinden ziyade, taşınmazın yerini almaktadır. Bu bakımdan tazminatın talep edilebilme hakkının dayanak hükmü, yine TKAKK m. 8/İ/2’dir. Bu hükmün yürürlükten kaldırılmış olması, taz- minat talep edilebilmesini de hukuken dayanaksız bırakacak ve mah- keme karar verilmesine yer olmadığına karar verecektir. 4. Kanun Yolu Aşamasında Davanın Konusuz Kalması Çalışmamızın bütünü, uyuşmazlığın henüz ilk derece mahkemesi önünde konusuz kalmasına ilişkindir. Ancak ilk derece mahkemesince 4.11.2020 tarihinden önce karar verilmiş ve dosya istinaf veya temyiz aşamasında iken TKAKK m. 8/İ/2 yürürlükten kaldırılmışsa ne ola- caktır? Dosya, kanun yolu aşamasında iken de davanın konusuz kala- cağı noktasında bir şüphe yoktur, kararın hangi mahkemece verileceği önem arz edecektir. 1086 sayılı Kanun döneminde ileri sürülen bir gö- rüşe göre, dava istinaf aşamasında konusuz kalırsa, istinaf mahkemesi ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak karar verilmesine yer olmadı- ğı kararı vermelidir. Hüküm verilip dosya istinafa gitmeden önce dava konusuz kalmışsa, aynı usul ile karar verilmesine yer olmadığı kararı istinaf mahkemesi tarafından verilmelidir. 98 Kanımızca bu konu, HMK m. 310 hükmüne 7251 sayılı Kanun 99 m. 29 ile eklenen f. 2 ve 3’deki usûl uygulanmak suretiyle çözülebilir. Her ne kadar m. 310 feragat ve kabu- lü düzenliyor olsa da, bu hallerde de yargılamanın feragat veya kabul ile sona erdiğini tespit edici nitelikte karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmelidir. 100 Bu nedenle, hüküm verildikten sonra ancak dos- Özekes, Pekcanıtez Usûl, s. 1572; Tanrıver, Usûl, s. 753. Buna karşılık, derdest da- valardan bağımsız olarak, dava dilekçesinin tebliği ile davacı ile davalı arasında sözleşmenin kurulduğu kabul edilirse, dava konusunun devriyle davalının söz- leşmeye aykırılık kapsamında sorumluluğu kabul edilmelidir. Nitekim Ergüne de tazminat davasının hukuki dayanağının doğrudan HUMK m. 186 (HMK m. 125) düzenlemesi değil, satış ilişkisi olduğunu belirtmekte ve dava dilekçesi tebliğ edilmeden yapılan devir ile davalının dava konusunu daha düşük bedelle devret- tiği hallerde tazminat davasının açılamayacağını kabul etmektedir. Bkz. Ergüne, s.3154-3155. 98 Tolga Akkaya, Medenî Usûl Hukukunda İstinaf, Ankara 2009, s. 342. 99 Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkın- da Kanun, RG 28.07.2020 T., 31199 S. 100 Tanrıver, Usûl, s. 1053, 1063; İbrahim Ermenek, Medenî Usul Hukukunda Kabul, Ankara 2009, s. 105; Atalı/Ermenek/Erdoğan, s. 575, 581. Doktrindeki bir görüşe göre ise, feragat sonucu herhangi bir karar verilmesine dahi gerek yoktur, mahke-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1