Türkiye Barolar Birliği Dergisi 155.Sayı
410 Çevrimiçi Eğitimde Üniversite Öğrencilerinin Kişisel Verilerinin İşlenmesinin Hukuki Sebepleri GİRİŞ Dijitalleşmenin çocuklar ve gençler üzerindeki etkileri ile dijital okuryazarlığın gerekliliği tartışılırken, COVID-19 pandemisinin baş- langıcından bu yana, bir yandan bu virüse karşı mücadele ederken dijital teknolojilerden destek alınması, diğer yandan hayatın “yeni normal”e uygun şekilde sürdürülebilmesinde dijital teknolojilerden yararlanılması neticesinde, dijitalleşme yediden yetmişe herkesin doğ- rudan ya da dolaylı olarak dahil olduğu bir süreç haline gelmiştir. Pandemi döneminde daha önce olmadığı kadar yoğun ve çoğu kez ölçüsüz şekilde kişisel verilerin toplandığı görülmektedir. Hasta ve temaslı takibinde dijital yöntemlerin kullanılmasıyla kişisel veri- lerin korunmasına yönelik risklerin artması neticesinde, özel nitelikli veri statüsündeki sağlık verilerinin işlenmesi, en fazla tartışılan konu olmuştur. Sağlık verileri yanında salgının işyeri uygulamalarına etkisi, çevrimiçi ortamda işlerin yürütülmesinde ve özellikle çevrimiçi eğitim uygulamalarında kişisel verilerin korunması konularının, bu süreçte öne çıkan konular olduğu gözlemlenmiştir. Salgının yarattığı şok etkisi karşısında, ilk güdü hayatta kalmak ol- duğundan, kişisel verilerin korunmasına ilişkin endişeler ilk başlarda göz ardı edilmiştir. Yaşam hakkının kişisel verilerin korunması hak- kından daha üstün olması karşısında, bu belirli ölçülerde anlaşılabilir bir durumdur. Zorunlu veya sağlığa ilişkin kaygılar nedeniyle bireysel olarak alınan kararlarla, karantina dönemlerinde ve sonrasında, uzak- tan çalışma ve uzaktan eğitim uygulamalarının yaygınlaşması, alışve- riş ve benzeri ihtiyaçların internet ortamında karşılanması, pandemi dönemi öncesine göre çok daha fazla kullanıcıyı internet ortamında aktif hale getirmiştir. Özellikle dijital teknolojiye aşina olmayan gru- ba dahil kişiler, birbirinden farklı gerekçelerle de olsa zorunlu olarak çeşitli dijital platformlara katılırken, kendilerinden talep edilen bilgi- lerin kişisel veri niteliğinde olup olmadığını, bu taleplerin hangi ya- sal temelde ileri sürüldüğünü, kişisel verilerinin kimler tarafından ve hangi amaçlarla işlendiğini, kimlerle paylaşılacağını ve nihayetinde bu verilerin akıbetinin ne olacağını hiç veya yeteri kadar sorgulayama- mışlardır. Başlangıçta hayatta ve güvende kalmak adına, sonrasında ise zorunlu rutinlerin olabildiğince sürdürülebilmesi adına her türlü verinin işlenmesi normalleşmişken, virüsle birlikte yaşamak hayatın
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1