Türkiye Barolar Birliği Dergisi 155.Sayı

505 TBB Dergisi 2021 (155) Elif Can ÇALICI kaynakları olan, direniş, mücadele ve alternatif stratejilere de zemin sağlayan karmaşık bir süreç olarak görülmesi gerekir. Ne bilim ne de teknoloji, tekil ve muktedir bir eril tahakküm pratiğine indirgenebilir. 82 Doğal hukuk teorisinin ikna kabiliyeti, başka bir deyişle evren- sel hukuki kural ve kaidelerden yayılan o büyülü pırıltı, kaotik top- lumsal yapıyı ve çelişkileri gizleme tehlikesini neredeyse her zaman bünyesinde barındırır. Oysa hukuki pozitivizm, en azından iktidara sınır koymanın hiç de kolay olmadığını gösterebilmiştir. 83 Hukuki po- zitivizm tanımlanırken başvurulan temel karakteristikler, hukukun uygulanmasına bir şekilde “bulaşan” neredeyse herkesin düşünce ve eylemlerinde kendisini gösterir. Pozitif hukuk alanında çalışan hukuk- çu bilim insanları ile yargıçlar, esasen şu veya bu şekilde pozitivisttir. Avukatlar ise müvekkillerini savunurken geliştirdikleri stratejiye bağlı olarak kimi zaman pozitivist, kimi zaman doğal hukukçu argümanlar öne sürerler. Hukuk hakkında konuşulacağı zaman adeta şeytanlaştı- rılan ve bu anlamda talihsiz bir teori olarak nitelenebilecek olan pozi- tivizmi en ağır biçimlerde eleştiren doğal hukukçular ise beğendikleri, destekledikleri, ideallerindeki hukuk düzenine kavuştuklarında pozi- tivist bir tavır takınmak durumundadırlar. 84 İdeal bir dünyada insan haklarının yanı sıra bir de kadın hakları- nın tartışılmasına gerek duyulmayacağı, insan haklarının erkek ya da kadın herkes için geçerli olacağı açıktır. Henüz böyle bir dünyada ya- şamadığımıza göre, hakların somut olarak belirlenmesine ve güvence altına alınmasına ihtiyaç vardır. 85 Geleneksel hukuk teorisinin poziti- vist bir tutumla politikaya terk ettiği bir “olması gereken” tartışması olarak haklar, uygulamada ancak politik tartışma ile sonuca ulaşabile- cek olan hukuki araçlardır. Hak ile politika arasındaki doğrudan ilişki, hakkın politik düzlemde belirlenmesine izin vermektedir. Geleneksel liberal hukuk teorisi her ne kadar hukuk ve politika ayrımına dayan- makta olsa da, yine onun içerisinden ödünç alınıp toplumsal talepler doğrultusunda inşa edilecek bir hak kavramı, bu ayrımın geçersizli- 82 Özkazanç, “Bilim ve Toplumsal Cinsiyet”, s. 20. 83 Taner Yelkenci, “Giriş”, Marksist Devlet ve Hukuk Teorisi, Ed. Taner Yelkenci, NotaBene Yayınları, İstanbul 2017, s. 17. 84 Uzun, “Pozitivizmi Prokrustes’ten Kurtarmak”, s. 65. 85 Fatmagül Berktay, “Kadınların İnsan Haklarının Gelişimi ve Türkiye”, Sivil Top- lum ve Demokrasi Konferans Yazıları, S. 7, 2004, s. 1.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1