Türkiye Barolar Birliği Dergisi 155.Sayı

506 Hukuki Pozitivizmin Normatifliği: Feminist Perspektiften Bir İnceleme ğini kanıtlama potansiyelini taşır. Kadınlar açısından hakların bireyci karakteri, toplumsal bir mücadele gerçekleştirilmesinin önüne geçme- miş, aksine kişisel olanın politikleştirilmesinin önünü açmıştır. Kişisel özerklik ile toplumsal mücadelenin birbirini besleyerek gelişmesi ça- bası başta sorunluymuş gibi görünse de feminist mücadele pratikleri bu anlamda başarılı örnekler barındırmaktadır. 86 Toplumsal cinsiyet, politik ekonomiye ve kültüre, devlet aygıtları- na ve kamu alanlarına yerleşmiş, toplumsal açıdan yayılmış durumda- dır. Aileleri, akrabalık ağlarını ve sivil toplumu oluşturan kurumların tamamını kapsayan bu yapı, kitle kültürleri, yüksek kültürler, akade- mik kültürler, muhalif kültürler ve karşıkültürler de dahil olmak üzere kültürel ve ideolojik üretimlerin bütün alanlarında işler ve gündelik yaşamı istila eder. Toplumsal cinsiyet her zaman ve her yerde bulun- masına karşın, farklı kesişimlerde ve yerlerde farklı biçimler alır ve kadınlar açısından çeşitlilik gösterir. Bu yapının taşıdığı biçimi tek bir yerden ya da gruptan hareketle okuyup geri kalanların tümüne ilişkin bir tahmin yürütmek de mümkün değildir. Nancy Fraser’ın deyişiyle feminizmin karşı karşıya kaldığı zorlu görevde, çeşitli toplumsal bü- tünlük unsurlarını birbirine bağlayabilecek çerçevelere ihtiyaç vardır. “Görevimizin” karmaşıklığı karşısında tek bir yaklaşımın yeterli ola- cağı kuşku götürür. Bu nedenle -konumuz bağlamında normatif huku- ki pozitivizm örneğinde olabileceği gibi- farklı yaklaşımların en güçlü özelliklerini birleştiren, saf olmayan, eklektik bir yaklaşım benimse- mek, erkek egemen düzenle mücadelede işlevsel olabilir. 87 Feminist hukuk teorisinin gelişimi hem dünyada hem de Türkiye’de önemli hukuksal tartışmaları gündeme getirmiştir. Bu tar- tışmalar ve verilen ısrarlı mücadelelerle birlikte daha önce hiç görül- meyen ya da görmezden gelinen sorunlardan kaçış imkansızlaşmıştır. Kadın hareketleri, özellikle Türkiye’de hukukun yeniden yazılmasına ve yorumlanmasına çok önemli katkılarda bulunmuşlardır. Bu süreçte büyük bir dirençle karşılaşıldığı ve bu direncin özellikle hukuk uygu- lamasında yoğunlaştığı kuşkusuzdur. Ancak kuşkusuz olan bir diğer husus, hukuki kazanımların hiç de azımsanamayacak boyutta oluşu- 86 Akçabay, s. 136, 137. 87 Nancy Fraser, “Pragmatizm, Feminizm ve Dilsel Dönemeç”, Çatışan Feminizmler: Felsefi Fikir Alışverişi, Çev. Feride Evren Sezer, Metis Yayınları, İstanbul 2017, s. 172, 173.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1