Türkiye Barolar Birliği Dergisi 155.Sayı

66 2017 Anayasa Değişikliğinin Demokratik Nitelik Sorunu rumludur. Söz konusu kişiler, görevleri sona erdikten sonra dahi ancak aynı usuller izlenerek (görevleri ile ilgili suçları nedeniyle) yargılanabilmektedir. f. Devletin başındaki “bir kişi” kararname çıkarabilmektedir. Bakan- lıkların kurulması, kaldırılması, görev ve yetkileri, teşkilat yapısı, merkez ve taşra teşkilatlarının kurulması bu “bir kişi”nin çıkardığı kararname ile gerçekleşmektedir. g. Devlet başkanı olan kişi, en fazla iki kez seçilebilmektedir. Yani on yıl. Ancak Cumhurbaşkanının ikinci döneminde eğer TBMM, se- çimlerin yenilenmesine, yani erken seçime karar verirse ve o esna- da devlet başkanı olan kişi, örneğin ikinci döneminin sonundaysa, yeniden aday olabilmektedir. Bu da demektir ki bu “bir kişi”, ko- şullar uygun düşerse, on beş yıl görevde kalabilmektedir. h. Seçilen bir kişi yardımcılarını ve bakanlarını atayabilmektedir. Onların görevine son verebilmektedir bu süreçlerde TBMM’nin onayının alınması şöyle dursun görüşüne dahi ihtiyaç duyulma- yacak şekilde düzenlemeler yapılmıştır. Ayrıca yardımcıların ve bakanların sayısında alt ya da üst şeklinde bir sınırlama öngörül- memiştir. ı. Seçilen “bir kişi”, üst kademe kamu görevlilerinin tamamını ata- yabilmektedir. Görevlerine son verebilmektedir. Atamalara ilişkin esaslar da bu “bir kişi”nin çıkaracağı kararname ile belirlenmekte- dir. i. Seçilen “bir kişi” milli güvenlik siyasetini belirlemektedir. O, TSK’nın başkomutanlığını temsil etmektedir ve bazı hallerde TSK’nın kullanılmasına karar vermektedir. Bu bir kişi aynı zaman- da bir siyasal partinin genel başkanı olabilmektedir. Yani, başko- mutan bir parti başkanı olmaktadır. Genelkurmay Başkanı bu kişi- ye karşı sorumlu olmaktadır. j. Seçilen “bir kişi” yukarıda da belirtildiği gibi, yürütme il ilgili ko- nularda kararname çıkarabilmektedir. Seçilen bir kişi, eğer yasa ile düzenlenmiş bir alan varsa, o konuda kararname çıkaramaya- cak. Ya da eğer kararname ile yasa çatışırsa, yasa uygulanacak. Bu halde, eğer yasa ile düzenlenmemiş bir alan söz konusuysa, çıkarılan kararname ile yasal boşluk doldurulabilecek. Hâlbuki