Türkiye Barolar Birliği Dergisi 155.Sayı

69 TBB Dergisi 2021 (155) Ömer KESKİNSOY / Semih Batur KAYA Danıştay’ın göstereceği adaylar arasından, yine bu bir kişi tara- fından seçilmektedir. Sonuç olarak eğer bu bir kişi ile Meclis ço- ğunluğu aynı siyasi eğilimde olursa neredeyse tüm üyeler, onun tarafından belirlenmiş olacaktır. p. Seçilen bir kişi, yeni adı Hâkimler ve Savcılar Kurulu şeklin- de değişmiş olan HSK’nın, neredeyse yarısını seçmektedir. HSK başkanı bu bir kişinin belirlediği adalet bakanı olmaktadır. Kalan üyeleri TBMM, yani meclis çoğunluğuna hâkim parti tarafından belirlenmektedir. Haliyle, bu bir kişi ile Meclis aynı eğilimde ise ki 2017 Anayasa değişiklikleriyle amaçlanan budur, HSK’nın tüm üyeleri, 54 bir kişi tarafından belirlenmiş olmaktadır. r. Türkiye’nin bütçesi seçilen bir kişi tarafından hazırlanıp TBMM’ye sunulmaktadır. Seçilen bir kişi, kanunla belirlenmiş sınırlar içinde “vergi, resim, harç ve benzeri” mali yükümlülüklerde değişiklik yapabilmektedir. s. Yükseköğretim Kurulu, yani üniversitelerin yönetimi artık tü- müyle “bir kişi”nin takdirine bağlı olmaktadır. 54 Venedik Komisyon’un HSK ile ilgili değerlendirmesi bu doğrultuda şöyledir: “Komisyon, teklif edilen HSK oluşumunun son derece sorunlu olduğunu tespit etmiştir. Üyelerinin neredeyse yarısı (13’ün içinden 4+2=6) Cumhurbaşkanı tara- fından atanacaktır. Bu veçheden Cumhurbaşkanın artık nötr bir güç (pouvoir ne- utre) olmayacağının, parti politikasıyla iştigal edeceğinin tekrar altının çizilmesi gerekmektedir: Cumhurbaşkanının HSK üyeleri seçiminin, siyasi açıdan tarafsız olmasına gerek olmayacaktır. Geriye kalan 7 üye ise Büyük Millet Meclisi tara- fından seçilecektir. Eğer Cumhurbaşkanı partisinin, Mecliste beşte üç çoğunluğu olursa Bakanlar Kurulundaki tüm pozisyonları doldurabilecektir. Eğer eş zaman- lı seçim sistemi kapsamında neredeyse teminat altına alındığı üzere koltukların en az beşte ikisine sahip olursa Cumhurbaşkanı tarafından atanan üyelerle bir- likte çoğunluğu oluşturmak suretiyle birçok koltuk sayısına sahip olabilecektir. HSK’nın hâkimlerin ve cumhuriyet savcılarının atanması, terfii, tayini, cezalandı- rılması ve görevden alınması konularını denetleyen ve kendi kendini yöneten bir kurul olması sebebiyle, bu durum yargıyı ciddi derecede tehlikeye atacaktır. Bu kurul üzerindeki kontrolü ele almak, bilhassa da hâkimlerin sıkça görevden alın- dığı ve tayinlerinin de artık genel bir uygulama haline geldiği bir ülkede hâkim ve cumhuriyet savcıları üzerindeki kontrolü de ele almak anlamına gelecektir. Bu bağlamda değişiklik tekliflerinin, HSYK üyelerinin değişikliklerin yürürlü- ğe girdiği tarihten itibaren78 en geç otuz gün içinde seçilmelerini öngörmesi ve değişiklikleri destekleyen siyasi erklerin, TBMM’deki koltukların beşte üçünden fazlasına sahip olması ve bu sayede de HSK’daki tüm kadroyu doldurabilmeleri büyük önem arz etmektedir.” Bkz. Venedik Komisyonu, “2017 Anayasa Değişik- liğine İlişkin Görüşü”, Venedik, 10-11 Mart 2017, parag. 119.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1