Türkiye Barolar Birliği Dergisi 156.Sayı

95 TBB Dergisi 2021 (156) Mahmut Fevzi ÖZLÜER kavramıyla adlandırıyoruz. Hayvanların, endüstriyel sağlık, gıda sek- törünün malı olarak her türlü şiddetin, gösterinin nesnesi haline gel- mesiyle, emekçilerin sermaye birikiminin nesnesi kılınması eşanlı bu sürecin sonucudur. Bir yandan topluluklar, diğer yandan toplum do- ğadan kopartılırlar. Hem ucuz işgücü olarak hakları istisna kılınır hem de tüm kötülüklerin kaynağı olarak düşmanlaştırılırlar. Bu düşmanlar, her türlü felaketin ve doğa üzerindeki yıkıcı faaliyetlerin sebebi olarak sunulur. Bu nedenle de emek gücünün formlarının veya insanın farklı- laşmış biçimlerinin hayvansı kılınması, kitlelerin zor yoluyla denetimi yeni bir türcülüğün de kapısını aralamıştır. Böylece, sermayedar ken- dini tarih üstü ilan edebilirken, toplumsallığın dışına attığı geniş bir kitleyi de doğanın düşmanı ilan edecek politik akılı üretir. Diğer yandan da sermayenin bu aklı, insanı bir hayvansı olarak doğa durumunda konumlandırırken, aynı zamanda kapitalist yasaları “doğanın yasaları” olarak ilan eder. Toplumsal yaşamın belli bir evresine tekabül eden ve bu anlamda da tarihsel alana ait bir kavram olan “rekabet, yarış, ezme ve ezilme v.b..” kavramlar, doğanın ve canlıların işleyiş yasası olarak sunulur. Rekabetçi burjuva yaşamının getirdiği ilişki ağları, doğanın yasası ha- line dönüştürülür. Sosyal Darwinci doğal seçilim tezleri bu dolayımda, toplumsal bir ilke haline gelir. Güçlüler kazanır, zayıflar ölür. Sermaye, liberal aklı- na bir de muhafazakâr aklı ekleyerek kendi rasyonalitesinin sınırlarını genişletir. Türcülük ve ırkçılık bir ve aynı toplumsallığı üretir. Top- lumsal yaşamın diline tercüme ettiği bu kavramsallaştırma, sermaye düzeninde emeğin ve doğanın, sürekli bir baskı altında kalmasına, toplumsal yaşamında her defasında daha yoğun biçimde otoriter ve denetimli bir rejime tabi kılınmasına yol açar. 21 465 santimetrekare alan sağlama şartı getirdiğini açıkladı. Böylece Amerika’daki çok sayıda tavuk için yüzde 50 oranında bir iyileşme sağlandı; ama bu da yumur- ta üreticilerini Avrupa’da geride bırakılmakta olan bir düzeye getirmekten öteye geçmiyor. Bu açıklamalardan sonra Burger King ve Wendy’s de benzer kararlar aldı. Bu gelişmeler, modern hayvan hareketinin başlangıcından beri Amerika’daki çiftlik hayvanları için ilk umut işaretleri oldu.” Peter Singer, “Hayvan Özgürleşme- sinin 30. Yılı”, Çeviren: Hayrullah Doğan, Birikim Dergisi , Sayı: 195, Temmuz 2005, https://birikimdergisi.com/dergiler/birikim/1/sayi-195-temmuz-2005/2379/ hayvan-ozgurlesmesinin-30-yili/5909, indirilme tarihi: 10.11.2020. 21 Thomas Junker, İnsanın Evrimi Bir Varoluş Yolculuğu, Çeviren: Nilüfer Epçeli,

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1