Türkiye Barolar Birliği Dergisi 156.Sayı
110 Ekolojik Krizin Yeniden Üretiminde Hukuk göre, “ çitlenmemiş köyün komünal formu yalnızca bir kabuk olsa da biçimin kendisi hiçbir şey değildi. Biçim, göreneğe, içinde çıkarların birlikte yaşamayı ve mücadele etmeyi bildikleri o habitus ya da oyun ve olanak alanına mesnet teşkil ediyordu .” 69 Bu bağlamda, vurgulamak gerekir ki, ortak alanı ve onun hukukunu yaratan daha önceden verili, özcü veya doğal bir te- oloji değil, ortaklaşmaya dair kurucu bir toplumsal praksistir. Bu ko- münal biçime dair praksis, “ hakların, benim ya da senin diye değil, bizim diye sahiplenilen sözel bir geleneği, göreneksel bilinci yeniden üretiyordu .” 70 Ortaklaşmaya dair hukuk gibi ortak alanlar da verili veya doğal olarak bulunduğu için değil; toplumsalın üretimi ve yeniden üretimi ortak- laşma praksisi ekseninde ve kuşaktan kuşağa bir ortak yaşam bilinci ve kurumları yoluyla aktarıldığı sürece kuruluyordu. Bu kuruluş, pek tabi sınıfsal çatışmalarla dolu, eşitsizlikler barındıran ve esasında ortak alan hukukunu yaratan veya yıkan tarihsel ve toplumsal praksislerle mümkündür. Bu praksisler, ortak alanı bir bilinç olarak bir kez yarattı- ğında, bu bilincin kuşaklardan kuşaklara hatırlanamayacak kadar eski bir kullanıma dayalı görenek hukukunu da kurduğunu Thompson or- taya koymaktadır. 71 Hukuku bir müşterek olarak tanımlayan Capra ve Mattei göre, “ topluluğun belli bir toplumsal faaliyet için işlevsel olan ortak kullanım ve de- ğerleri, zamanla görenek ya da bağlayıcı pratikler olarak kurumsallaşır. Kimi zaman sosyal normlar olarak bilinen bu kurallar, modern devletin doğuşun- dan çok daha eskiye uzanan bir meşruiyete sahiptir ” 72 Buna göre, kapitaliz- min 18. Yüzyıldan itibaren ortak hukuka dayalı toplumsal praksislerin çözülmesinin ve özel mülkiyete dayalı hukuk pratikleri temelinde ev- renselleşmesinin salt iktisadi bir sonucu yoktur. 73 Bu görüşler ekseninde, ortak alanların ve hukukunun, toplumsal bir praksisle ve ortaklaşmaya dayalı pratiklerle mümkün olduğunu vurgulamak gerekir. Hakların çitlenmesinin birinci biçimi tam da bu nedenle, hukukun bir tek biçime, özel mülkiyet rejimine tabi bir biçime indirgenmesiyle açığa çıkar. Kapitalist toplumsallaşma, özel mülkiyet rejimi dışında toplumsal, siyasal, iktisadi bütünlüğü içinde herkese ait 69 Age, s. 218. 70 Age, s. 219. 71 Age, s.220. 72 Frıtjof Capra, Ugo Mattei, age, s. 172 vd. 73 Age, s. 173 vd.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1