Türkiye Barolar Birliği Dergisi 156.Sayı
112 Ekolojik Krizin Yeniden Üretiminde Hukuk değişkendir ve bunun sonucu olarak da uzlaşmanın değil çatışmanın bir ara- cı olmuştur. ” 77 Bu nedenle de teamülün mülk olarak şeyleştirilmesi ve paraya çevrilmesinde, toprağın görenekte ve yazılı hukukta, maliklik ilişkilerine dayalı kullanımına geçilmesinde ve göreneğin yeniden an- lamlandırılmasında modern kurumsallaşmanın büyük bir yeri vardır. Bu anlamda, kapitalist üretim tarzı, tarihsel hukuksal zeminleri yeni- den inşa etmekle yetinmez, aynı zamanda farklı hukuk yaratma prak- sislerini de ele geçirip tek tipleştirir. Ortak hukuka dayalı toplumsal örgütlenmenin ve kurumsallaş- manın imkanlarının dağıtılmasında modern hukukun 78 , hukukçuların ve yargılamanın da özel bir yeri olmuştur. “ Hukuk, hakkı kullanıcısın- dan ayırmak için akla yakın nedenler ” 79 bulmuş ve teamülleri sona erdir- me noktasında yargının yapısal bir işlevi olmuştur. Özellikle, Roma Hukuk sisteminin ve dolayısıyla Roma İmparatorluğunun geliştirdiği araçlar, ortak hukuka dayalı toplumsallaşmanın dağıtılmasında etkili olmuştur. Capra ve Mattei’nın vurguladığı gibi, “ özel mülkiyeti sade- ce patriarklara ait siyasal bir kurum olarak ele alan kentsel hukuk sistemi ” 80 içinde kırsal nüfusun toplumsal pratikleri ve mücadelesi ile doğan hiç kimseye ait olmayan ve fakat günün birinde sahiplenilmesi mümkün olan şeyleri örneğin vahşi hayvanlar vs. (res nullius) ile herkese ait olan şeylerin (res communis omnium) örneğin hava, deniz, sahiller ve akarsular gibi nitelikleri gereği mülk edinilemeyecek şeylerin idaresi- ni, Roma’da idarecilere veren hukuki biçim, ortak hukuka dayalı biçi- min aşılmasında etkili araçlar olmuştur. Capra ve Mattei’nın vurguladığı gibi “ Sıradan insanların gündelik yaşamını kırsal kesimin hemen her yerinde yöneten hukuk, hala asırlardır köylülerin yaşamına hükmetmiş örfi halk hukukuydu. Bu nedenle, Roma hu- kuk düşüncesinin yayılmasının en büyük etkisi, kendisini güçlü bir hiyerarşi olarak örgütlemek amacıyla her zaman din adamlarını görevlendiren Roma Katolik Kilisesi dahil, yönetici sınıfın temel hukuksal fikirlerinin çerçevelen- mesi oldu. Özel, bireysel haklara ilişkin temel bir bakış açısına dayalı mülki- yetin konumu, kolektif yükümlülüklerin topluluktan (res communnis) merke- zi siyasal kurumlara (res publicae) aktarılmasıyla birlikte, bu ilk hukukçular 77 E.P. Thompson, Avam ve Görenek, s. 139. 78 Frıtjof Capra, Ugo Mattei, age, s. 72 vd. 79 E.P. Thompson, Avam ve Görenek, s.171. 80 Frıtjof Capra, Ugo Mattei, age, s. 68.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1