Türkiye Barolar Birliği Dergisi 156.Sayı

123 TBB Dergisi 2021 (156) Mahmut Fevzi ÖZLÜER rir. Hak zemininin sınırlandırılması, sermayedarın çıkarlarına uygun sınır belirleme iradesinin ve hukuki biçiminin üretilmesidir. Sınıflı toplumlarda, hakların güvence sistemi, tam da bu bağlama uyumlu bir “insan hakları” sistemi ile teminat altına alınmıştır. Bu sistem, tüm hakları değil, hukuk sistemin koruduğu ve kamu gücünün saygı duy- duğu hakların güvence zeminlerini oluşturur. 104 Diğer yandan temsili sisteme dayalı klasik anayasal gelenekler, hakları medeni, sosyal ve si- yasal haklar temelinde kategorize etse de 105 topluluğun siyasal-maddi kuruluşu açısından, “hakkı” bir toplumsal ilişki olarak insani edimin tarihsel ve doğal kuruluşunu belirleyen, bu kuruluşun zemini olarak üretken bir praksis olarak tanımlamak gerekir. Meta üretim ilişkilerinin yükseldiği, emek gücü ve sermayenin pi- yasada serbestçe dolaştığı ve sözleşme ekseninde özgürce yan yana gelerek maddi üretimin olanağının yaratıldığına dair piyasa formülas- yonunu mümkün kılan hukuki biçim, sermaye sınıfının hakimiyetinde bir toplumsal ilişki olarak da açığa çıkar. Emek gücünün kişinin üzerinde tasarruf edebildiği biricik mülkü olduğunu ve toplumsal birikmiş zenginlik olarak sermayenin de ser- mayedarın kişisel mülkü olduğunu ve mülk üzerinde serbestçe tasar- ruf ederek kişilerin piyasada yan yana geldiklerini meta ilişkileri va- zeder. Meta üretimini siyasal ve teorik olarak mümkün kılan bu görüş aynı zamanda kişinin emek gücü üzerinde tasarruf ederek toprak üze- rine mülkiyet hakkı elde edebileceğini ve en genel anlamda da bir özel mülkiyet rejiminin, egemene vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkese tanındığını, bunun sınırlandırılma ve ortadan kaldırılma biçimin de yasa ile yapılacağı ve ancak sınırlandırmanın hakkın özüne dokunul- madan yapılması gerektiğini de vurgular. Fakat, mülkiyet hakkının yasa ile sınırlandırılması veya onun özüne herkes için dokunulamaz olması ilke düzeyinde meta üretiminin bir zorunlu koşulu olmadığı gibi neoliberal dönemde bu evrensel kural aynı zamanda meta üre- timin açısından bir engel haline gelmiştir. Kişinin mülkiyet hakkının çıplak emek gücü üzerinde sadece yaşamak için çalışma sınırına kadar yani onun fiziksel sınırına kadar çekilmesi, meta üretiminin bir zorun- 104 Rona Aybay, İnsan Hakları Hukuku, 3. Baskı, Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstan- bul, 2017. 105 Johan Galtung, Bir Başka Açıdan İnsan Hakları, Metis Yayınları, İstanbul, 1999.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1