Türkiye Barolar Birliği Dergisi 156.Sayı

128 Ekolojik Krizin Yeniden Üretiminde Hukuk Meta dolayımlı yurttaşlığın istisna mekanizmalarına tabi tutularak (bir tür muteber yurttaşın- çıplak bedenin inşasıyla) sağlanıyor olması kapitalist toplumda hukuki biçimin önemini ortaya koymaktadır. Bu anlamda liberal dönemden neoliberal döneme hukuki biçimin yeni- den inşasını liberal hukuk sisteminin sonucu olarak görmek mümkün- dür. 120 Hukuki biçim tam da bu yüzden, “kendine özgü bir maddiliği ortaya çıkarabilir ve böylelikle toplumsal hegemonyayı düzenler. Şey- leştirilen ve fetiştirilen ögelerin karakterini alabilir.” 121 Bu sürekliliği, hakkın istisnalaştırılması temelini, meta biçimi ve hukuki biçim dolayımında biyopolitik bir bağlamda düşündüğümüz- de hukuki biçim, salt üretim alanını değil yeniden üretim alanını da kapsayarak varlığını devam ettirebilir. En önemli başlangıç noktasına geri döndüğümüzde, nasıl ki, piyasa içinde emek ve sermaye üretim için eşit koşullarda yan yana gelen şeyler olarak nesnelleşirse, yine hem üretim hem de yeniden üretim içinde farklı toplumsal sınıflar da eşit hak özneleri olarak görünür, işçinin emek gücünü satma hak- kı gibi, sermayedar da girişim hakkına sahiptir. Emeğin emek gücü formunda istisnalaştırılması ve insan türünün devamı ve yeniden üre- timi için gerekli zamana sermayedarın el koyması yoluyla elde ettiği birikim, hem emek ile sermaye arasındaki çatışmanın hem de serma- ye toplumunda hukuki düzenin yeniden üretiminin esasını oluşturur. Hukuki biçimin kapsadığı istisna uygulamaları, özü itibariyle, “canlı emeğe yalnızca işçinin çıplak yaşamı için ödeme yapılması” prensi- biyle köklenir. 122 Hukuki biçimin, canlı emeğe ödenen ücretin, işçinin emek gücünün karşılığı olduğuna dair kurgusal kabul, aynı zamanda parayı deyim yerindeyse kendi anayasal hükümdarlarını seçerler. Para, tam da diğer tüm metalarla aynı kurallara, yani genelleşmiş mübadele edebilirliklerine boyun eğmek zorunda olduğu için anayasaldır. Para metalar arasında bir kraldır, onların tiranı” değildir. Miguel Vatter, “Vakit Nakit Değildir: Marx, Değer ve Bi- yopolitika”, Biyopolitika (Platon’dan Arendt’e Biyopolitika’nın Felsefi Kökenleri) Cilt 1, Editör: Onur Kartal, NotaBene Yayınları, Ankara, 2016, s. 190. 120 Yine bu noktada Buckel, Beumann’ın nasyonel sosyalizmdeki hukukiliğin eroz- yonu bağlamında yaptığı müdahaleye dikkat çeker. “Eğer hukuk ve Führer’in ira- desi özdeş ise, eğer Führer’in kendisi hiçbir hukuki işlem olmaksızın siyasal mu- halifleri öldürtebilirse ve bu edimi hukukun en üst gerçekleşmesi olarak kutlarsa o zaman hukukun özel karakterinden söz edilemez. Artık hukuk, belli siyasal amaçların tanziminin teknik aracı haline gelir. O artık sadece egemenin emrinden ibarettir.” Buckel, agm, s. 294. 121 Agm, s.295. 122 Miguel Vatter, agm, s. 199.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1