Türkiye Barolar Birliği Dergisi 156.Sayı
130 Ekolojik Krizin Yeniden Üretiminde Hukuk ması 127 ; hakkın öznelerinin karşıtlık temelinde yeniden üretimini ve doğanın da nesneleşmesini mümkün kılar. Hakkın öznesinin kişi hali- ne gelmesiyle, doğanın nesneleşmesi tam da bu uğrakta olanaklı hale gelir. Hukuki biçim, hakkın içeriğini, öznelliği parçalayarak belirleme ve onun var olduğu zemini dönüştürmeye dair tek yönlü bir edimi esas alır. Kapitalist hukuki zemini, liberal ve neoliberal hukuki stratejiyle bir arada düşünmek gerekir. Neoliberal dönemi liberal dönemden ayı- ran ve aynı zamanda sürekliliğini sağlayan noktayı, “Hukuk kimin sö- züdür?” sorusuna verilen yanıtın içerme kapasitesi ve değişim değeri üretme potansiyelinin artırılmasına yönelik kapsamlı bir hegemonya inşası ekseninde anlamak gerekir. Neoliberal dönemde hukuk, hukuki biçimin yeniden üretilmesi ekseninde sadece devletin sözü olmadığı iddiasını barındırır. Bu iddia, yönetişim modeli ekseninde aynı za- manda, şirketler, sivil toplum, devlet bu hukukun birer paydaşı olarak ortaya çıkar. 128 Ancak, bu durum, sivil toplumun egemen haline geldi- ği anlamına gelmemektedir. Sivil toplumun neoliberal dönemde, sözün hukukunu üretme ze- mini, katılımcı mekanizmalar olarak ortaya çıkmaktadır. Klasik temsil mekanizmaları dışında, kamuoyu oluşturmak başta olmak üzere yar- gısal yollarda da katılım aracı olarak ön plana çıkmaktadır. Neoliberal hukuki stratejiyi, toplumun farklı sınıflarının ortak yönetme iradesinin temsili olarak adlandırmak mümkün değildir. Ancak aynı zamanda toplumsal sınıflar arasındaki çelişkinin mutlaklaştırılmasının da huku- ki biçimi olduğunu kabul etmek gerekir. Bu yönüyle de ilkel birikim rejiminin günümüzde aldığı özgül tarihsel biçimlerden birisidir. Eko- lojik kriz karşısında, yönetenlerin yönetme kabiliyet ve kapasitelerini arttırmak, yönetilenlerin de hakkın içeriğini maddi varoluş zeminle- rinde değil; hukuki biçimin sınır ve imkanları dahilinde yasal öznelik- leri de yeniden inşa ederek ilkel birikim rejiminin önündeki engelleri aşmak temel stratejidir. Bu anlamıyla da hukuki biçim, emek gücünün maddi failliğiyle ve onu içererek tarihsel sınırlarını üretir. 127 Bu konuda bakınız, Karl Marx, Hegel’in Hukuk Felsefesinin Eleştirisi, Çeviren: Kenan Somer, 1. Baskı, Sol Yayınları, 1997. 128 Wendy Brown, Halkın Çözülüşü Neoliberalizmin Sinsi Devrimi, Çeviren: Barış Engin Aksoy, Metis Yayınları, İstanbul, 2018, s. 152 vd.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1