Türkiye Barolar Birliği Dergisi 156.Sayı

131 TBB Dergisi 2021 (156) Mahmut Fevzi ÖZLÜER Neoliberal hukuk, insan hakları mücadeleleri temelinde gelişen ta- rihsel ve toplumsal bir içeriği olan hak mücadeleleri kavram setini dö- nüşterecek bir strateji de işletir. Hakkı emeğin yaratıcı ediminin doğal ve toplumsal görünümleri olarak değil; her defasında “birey” teme- linde farklı toplumsal sınıfların çıkarlarını dengeleyen bir form olarak inşa edeceğini vaz eder. Tam da bu denge arayışı, liberal dönemden neoliberal döneme geçerken de hak kavramı dolayımıyla, yine devle- te hâkim sınıfların çıkarını koruyan menfaat kavramına hukuki biçim kazandırma gücü verir. Liberal döneme ait hukukun geleneksel kurumları sayabileceği- miz yasama organı, yürütme ve yargı biçimsel olarak bu dönemde de faaliyetlerine devam etmektedir. Siyasal partiler, sendikalar, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları biçimsel varlıklarını sürdürürler. Fakat, siyasal katılım ve temsil dinamiklerinden azade kılınarak, bu kurumlar dönüşerek yeniden üretilmiştir. Mekânı ve zamanı temsil eden bu yeni kurumlar, emekçilerin kendilerini temsil edecek veya ta- rihsel haklarını koruyacak kurumlar değildir. Egemen kamu hukuku söyleminde ortak çıkarları temsil eden bu kurumların biçimsel varlığı ile maddi pratikleri, hakları çitleme stratejine göre somutlaştırılır. Bu çitleme, bir yandan yargısal yolla katılım olanaklarını açık tut- mayı gerektirirken diğer yandan, yargısal pratiğin siyasal olanı yeni- den kurma işlevi kamusallıkları dönüştürür. Sendikalar, işçi sınıfının bir mücadele aracı olmaktan çıkıp sermaye birikim sürecinde bir uz- laşı, temsil kurumu haline gelir. Emek ve sermaye arasındaki çelişki, bir arabuluculuk (müzakere) faaliyetine indirgenir. 129 Bu anlamda ne- oliberal hukuki biçim, hukuki mekanizmaların formunu dönüştürür. Hukuk, ezilen sınıfların örgütlülüklerinin neoliberal stratejiyi içselleş- tireceği, bu yönüyle egemenin yönetme ve hakimiyetine rıza göstere- ceği siyasi, iktisadi ve hukuki mekanizmaları içerir. Kavramların ve kurumların neoliberal bir eksende yeniden inşa edilmesi, neoliberal hukukun ayırıcı ikinci yönüdür. Bu anlamda haklar da tarihsel olarak sınıfsal mücadele ile kazandıkları anlamdan soyutlanır ve fakat bu haklar biçimsel varlıklarını sermaye hakimiye- tinde devam ettirir. Hakların biçimsel olarak varlıklarını devam ettir- 129 Age, s.180 vd.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1