Türkiye Barolar Birliği Dergisi 156.Sayı
171 TBB Dergisi 2021 (156) Kumru KILIÇOĞLU YILMAZ tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, sonradan ortaya çıkan sebeplerle sözleşmeden dönmenin, sözleşmeyi geçmişe etkili olarak sona erdir- mediğini, tam aksine sözleşmenin içerik değiştirerek bir tasfiye iliş- kisine dönüştüğünü kabul etmektedir. Dönme yönündeki beyan ile birlikte, o tarihe kadar tarafların yerine getirmedikleri asli edim yü- kümlülükleri sona erer, bunun yerini iade yükümlülükleri alır. Buna ilişkin iade yükümlülüğü klasik dönme teorisinde olduğu gibi, sebep- siz zenginleşmeye değil, sözleşme ilişkisine dayanır. Dönme anına kadar tarafların amacı karşılıklı olarak edimlerini ifa etmeleri olduğu halde, dönme hakkının kullanılması ile birlikte sözleşmenin amacı değişir, sözleşme bir tasfiye ilişkisine dönüşür. Dönüşüm ile birlikte tarafların amacı, bir yandan yükümlülüklerini geleceğe etkili olarak ortadan kaldırmak, öte yandan ifa edilmiş olan edimlerin iade etmek olacaktır. Dönme taraflar arasındaki borç ilişkisini etkiler, daha önce elde edilmiş olan ayni hakları etkilemez. Bu açıklamalarımıza göre dönme, tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde söz konusu olduğu halde, geri alma genellikle tek ta- raflı hukuksal işlemlerde gündeme gelebilir. İnceleme konumuz olan temsil yetkisinin geri alınması da temsil yetkisinin verilmesi tek taraflı bir hukuksal işlem olduğundan, tek taraflı hukuksal işlemlere özgü bir geri almadır. Geri alma (Wiederruf) ise temsil olunan kişinin, temsilciye verdiği temsil yetkisini tek taraflı bir irade açıklaması ile ileriye etkili olarak son vermesidir. Buna göre geri alma hem soyut hem de sözleşmeye dayanan tem- silde gündeme gelebilir. Dönme ise sadece tam iki tarafa borç yükle- yen sözleşmelerde sözleşmeyi sona erdiren bir sebeptir. Temsil yet- kisinin taraflar arasındaki sözleşmeye dayandığı hallerde, sözleşme sürekli edim borcu doğuran bir nitelik arz eder. Bu anlamda olmak üzere vekalet sözleşmesinden kaynaklanan temsilde taraflar arasında sürekli bir edim borcu söz konusudur. Temsil olunanın temsil yetkisi- ni geri almayla yetinmeyip, vekalet sözleşmesini sona erdirmesi halin- de, sürekli edim borcunun sona ermesi söz konusudur. Bu durumda dönmeden değil TBK md.126 anlamında fesihten söz edilebilir. Geri alma ileriye etkili sonuçlar doğurduğu halde, dönme geçmi- şe etkili sonuçlar doğurmakta, sözleşmeyi geriye etkili olarak ortadan
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1