Türkiye Barolar Birliği Dergisi 156.Sayı

175 TBB Dergisi 2021 (156) Kumru KILIÇOĞLU YILMAZ ettirenin kasıtlı olması halinde, sigortacının rizikoyu taşıdığı süreye ait primlere hak kazanacağını kabul etmekle, cayılan sözleşmeden doğan prim borcunun ifa edilebilmesine olanak tanımıştır. Türk hukukunda cayma hakkına yer veren düzenlemelerden en önemlisi 5846 sayılı FSEK’in (Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu) 58. mad- desinde “Cayma hakkı” kenar başlığı altındaki hükümde yer almakta- dır. Bu maddeye göre: “Mali bir hak veya ruhsat iktisap eden kimse, kararlaştırılan süre içinde ve eğer bir süre tayin edilmemişse icabı hale göre münasip bir zaman içinde hak ve salahiyetlerden gereği gibi faydalanmaz ve bu yüzden eser sahibinin menfaatleri esaslı surette ihlal edilirse eser sahibi sözleşmeden cayabilir.” Maddenin takip eden fıkralarında cayma hakkını kullanabilme- nin şekli koşulları ile sonuçları hükme bağlanmıştır. Buna göre cayma hakkı, eser sahibinden bir mali hakkı ya da ruhsatı elde eden kişinin bu hakkını kullanmaması, kendisine verilen münasip (uygun) süre içinde kullanmamakta ısrar etmesi ya da böyle bir süreyi gerektirme- yen hallerde eser sahibinin sözleşmeden caymasıdır. Kanun koyucu eserin kamuya açıklanmasında sadece mali hakkı ya da ruhsatı devir alan kişinin değil, eser sahibinin de yararının bulunduğu düşüncesin- den hareketle, münasip bir süre içinde bu hakların kullanılmamasına cayma hakkını tanımıştır. Bak’a göre cayma hakkı; “Sadece yayın sözleşmeleri değil, mali hakla- rın eser sahibi tarafından bir başkasına kullandırıldığı tüm fikri haklar sözleş- meleri bakımından söz konusu olabilen; kullanılması özel maddi ve şekli şart- lara bağlı olan; kullanılmaması halinde başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın hakkın sahibine geri dönmesi ile sonuçlanan (tasarrufi etkileri olan bir işlem niteliğinde) ve eser sahipliğinden doğan haklardan en etkili biçimde yararla- nabilmesi amacıyla kanun tarafından eser sahibi lehine tanınan bir koruma hükmüdür ”. 13 Fikri haklarda cayma hakkı, geçerli olarak kurulmuş mali hakkın devrine ya da ruhsatın verilmesine ilişkin sözleşmeden doğan bu hak- kın, sahibinin öngörülen sürede hiç veya gereği gibi kullanmaması sonucu, eser sahibinin sözleşmeyi geçmişe etkili olarak ortadan kal- dırmasıdır. 13 Bak, s. 8

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1