Türkiye Barolar Birliği Dergisi 156.Sayı

181 TBB Dergisi 2021 (156) Kumru KILIÇOĞLU YILMAZ dıkça” koşullarına bağlanmıştır. Aynı düzenleme vekalet sözleşme- sinde, vekalet verenin ölümü hali için de TBK md.513’te yer almıştır. Buna göre temsil olunanın ölümüne rağmen temsilcinin temsil yetkisini kullanmaya devam etmesi, temsil olunanın bunun kararlaş- tırmış olması ya da işin özelliğinin bunu gerektirmesi hallerinde müm- kün olabilecektir. Bu durumlarda temsil olunanın ölümünden sonra, “ölüme rağmen temsil yetkisinin devam etmesi” (mandatum post mortem) söz konusudur. Burada temsil yetkisini geri alma hakkı ile mirasın açılmasından sonra, mirasçıların terekeyle ilgili işlemler için tayin ettikleri temsil- ciden temsil yetkisini geri alma haklarının, birbirine karıştırılmaması gerektiğini vurgulamamız gerekir. Burada söz konusu olan mirasbırakanın tayin ettiği temsilciye ver- diği yetkinin geri alınmasıdır. Mirasçıların mirasın açılmasından son- ra terekeyle ilgili işlemler için kendilerinin tayin ettikleri temsilciden, temsil yetkisini geri alabilmelerini aşağıda ele alacağız. TBK md.43 ve TBK md.513’te sözü edilen mirasbırakanın ölüme rağmen temsil yetkisinin devam etmesini öngördüğü hallerde, bunun geri alınması hakkı mirasçılara aittir 16 . Zira temsil olunanın ölümü- ne rağmen, temsilcinin temsil yetkisini kullanması, ölen adına (temsil olunan adına) değil, mirasçılar adına kullanabilir. Bilindiği üzere, kişi- lik ölümle son bulur (TMK md.28). Ölen kişinin (temsil olunan) adına temsil yetkisinin kullanılması söz konusu olamaz. Bu nedenle temsil olunanın ölümü ve temsil yetkisinin ölüme rağmen devam edeceğini kararlaştırmış ya da işin niteliğinden anlaşılmış olduğu hallerde, geri alma yetkisini mirasçılar kullanabilir. TMK md.640 f.II hükmüne göre: “Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün hak- lar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir”. 16 Oğuzman-Öz, s. 247.