Türkiye Barolar Birliği Dergisi 156.Sayı

192 Temsil Yetkisinin Geri Alınması Temsil yetkisinin geri alınmasının hüküm ve sonuçlarını ele aldı- ğımızda, üçüncü kişilerin iyiniyetinin yapılan hukuksal işlemin temsil olunan açısından bağlayıcı olması; işlemin bağlayıcı olmamasına kar- şılık üçüncü kişilerin zararının tazmin sorumluluğunun doğması ko- nularını kapsamlı olarak ele alacağız. Burada geri almanın üçüncü kişilere bildirilmesi konusuyla sınırlı olarak bu iki konuyu kısaca açıklamamız gerekir. TBK, temsil yetkisinin geri alındığından haberdar olmayan üçün- cü kişileri iki açıdan korumuştur. Birincisi yapılan hukuksal işlemin temsil olunan için bağlayıcı olması, ikincisi ise üçüncü kişinin işlemin bağlayıcı olmaması nedeniyle uğradığı zararının tazmin edilmesidir. 4.3.1. GERİ ALMANIN BİLDİRİLMEDİĞİ ÜÇÜNCÜ KİŞİLERİN İYİNİYETİNİN HUKUKSAL İŞLEMİN BAĞLAYICILIĞINA ETKİSİ TBK., temsil yetkisinin geri alınmasının iyiniyetli üçüncü kişiler bakımından iki tür etkisini hükme bağlamıştır. Birinci etkisi temsil yetkisinin geri alınmasına rağmen, temsil olu- nanın, temsilci tarafından iyiniyetli üçüncü kişiyle yaptığı hukuksal işlemle bağlı olmasıdır. İkincisi ise, temsil yetkisinin geri alınmasına rağmen, temsil olunanın, temsilcinin kendisiyle hukuksal işlem yaptı- ğı üçüncü kişinin uğradığı zarardan sorumluluğudur. Bu konuyu aşağıda ikiye ayırarak ele almak gerekir. 4.3.1.1 Temsil Yetkisinin Geri Alınmasına Rağmen Hukuksal İşlemin Bağlayıcılığı: Temsil yetkisinin geri alındığının üçüncü kişilere bildirilmemesi halinde, üçüncü kişinin iyiniyeti, iki halde temsilcinin yaptığı hukuk- sal işlemin temsil olunan açısından bağlayıcı olması sonucunu doğur- maktadır. - TBK md.42 f.III hükmüne göre, “Temsil olunan verdiği yetkiyi üçüncü kişilere açıkça veya dolaylı biçimde bildirmişse, bu yetkiyi tamamen veya kısmen geri aldığın onlara bildirmediği takdirde yetkinin geri alındığını iyiniyetli üçüncü kişilere karşı ileri süremez.”

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1