Türkiye Barolar Birliği Dergisi 156.Sayı

209 TBB Dergisi 2021 (156) Kumru KILIÇOĞLU YILMAZ zaman için buna son verip bu özgürlüğünü bizzat kullanabilmesini kabul etmiştir. Öte yandan temsil yetkisi verilmesi ile doğan ilişki bir güven ilişkisidir. Bu güvenle ilgili bir kuşkunun doğması veya sarsıl- ması 55 halinde, her zaman ve derhal buna son verilmesi ya da sınırlan- dırılabilmesi kabul edilmiştir. Bu hükümler karşısında temsil yetkisi veya vekaletin belirli bir süre için verilmesi halinde geri alma yetkisi kullanılabilecek midir? Bu sorun temsil yetkisinin taraflar arasındaki bir sözleşmeye dayandığı ve özellikle bir vekalet sözleşmesinin söz konusu olduğu hallerde or- taya çıkabilir. Böyle bir sürenin öngörülmesi temsil yetkisi ve vekaletin geri alınmasını engelleyemez. Zira TBK md.42 f.I ve TBK md.512 f.I’de getirilmiş olan geri almanın “her zaman” mümkün olduğuna ilişkin hüküm emredicidir. Taraflar sözleşme ile bir süre öngörürken, bu sü- renin sonuna kadar geri almanın mümkün olmadığını kararlaştırmış olsalar bile, bu hüküm TBK md.27 gereğince hukuka aykırılıktan kesin hükümsüzlük yaptırımına tabi olacaktır. 56 Aynı şekilde taraflar tem- sil yetkisine ilişkin sözleşmenin sona erdirilmesi konusunda bir feshi ihbar süresi kararlaştırmış iseler, buna uyularak da temsil yetkisi geri alınabilir. 57 Ancak buna uyulmadan da temsil yetkisinin geri alınması mümkündür. Bu durumda geri alma geçerlidir, temsil yetkisine son verir, fakat fesh-i ihbar süresine uyulmaması nedeniyle temsil olunan temsilcinin bundan doğan zararlarını aradaki sözleşme ilişkisi nede- niyle gidermekle yükümlüdür. Temsil yetkisinin her zaman geri alınabilmesi özgürlüğü karşısın- da, bu yetkinin bir zaman ya da süreyle sınırlandırılması geçersiz ol- duğu gibi, bu yetkinin kullanılmasını zorlaştıran koşullar ve hükümler de geçersizdir. 58 Bu kural avukatla yapılan vekalet sözleşmelerinde de aynen geçerlidir. Bunun sonucu olarak, vekalet sözleşmesinde, vekalet verenin verdiği vekalet yetkisini sona erdirmeyi, yani geri almayı zor- laştıran hükümler geçersizdir. 59 55 Von Tuhr-Peter, s. 366; Özkaya, s. 841. 56 Özkaya, s. 841-842. 57 Yargıtay 13. HD. 13.03.2006, E.10612, K.3528; Özkaya, s. 875-876. 58 Von Tuhr-Peter, s.357. 59 Yargıtay 13 HD. 07.11.1997, E.7395, K. 8923; Özkaya, s. 884-885.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1