Türkiye Barolar Birliği Dergisi 156.Sayı
213 TBB Dergisi 2021 (156) Kumru KILIÇOĞLU YILMAZ SONUÇ Türk-İsviçre Hukuk Sistemlerinde, temsil yetkisinin verilmesi bir sözleşme ilişkisinin varlığını gerektirmez. Bu nedenle “Temsil” genel olarak TBK md.40-48’de hükme bağlanmıştır. Ancak temsil yetkisinin taraflar arasında bir sözleşmeye dayalı olarak verilmesi de mümkün- dür. TBK md.502-514’de düzenlenmiş olan vekalet sözleşmesinde, temsil yetkisinin vekalet veren ile vekil arasında bir sözleşmeye da- yanmaktadır. Bunun dışında temsil yetkisinin taraflar arasında bir hiz- met veya eser sözleşmesi ilişkisinde yer alması da mümkündür. Temsil yetkisinin bir sözleşmeye dayanması özellikle, bu yetkinin haklı bir neden olmaksızın geri alındığı durumlarda, temsil olunanın, temsilcinin bu yüzden doğan zararlarının tazmin edilmesi açısından önem taşır. Bu husus TBK md.42 f.I’de hükme bağlanmıştır. Temsil yetkisinin verilmesi hukuksal niteliği itibariyle tek taraflı bir hukuksal işlemdir. Taraflar arasında bir sözleşme ilişkisine dayan- masının gerekmemesi açısından, taraflar arasında öneri ve kabul yö- nünde bir irade açıklamasına gerek yoktur. İnceleme konumuz olan “temsil yetkisinin geri alınması” da temsil olunanın temsil yetkisine ilişkin irade açıklaması gibi, yine temsil olu- nan tarafından bir irade açıklamasını gerektirir. Buradaki geri almadan kastımız, temsil olunanın temsil yetkisini tamamen ya da kısmen geri almasıdır. Tamamen geri almada, temsil- cinin görevine son verme, kısmen geri almada ise, temsilciye verilen yetkisinin sınırlandırılması söz konusudur. Vekalet bir sözleşme ol- duğundan TBK md.512 “geri alma” kavramı yerine “sözleşmeyi sona erdirme” kavramını kullanmıştır. Temsil yetkisinin geri alınmasına ilişkin irade açıklaması ile rücu, dönme, cayma ve fesih kurumları arasında hukuksal nitelikleri ve so- nuçları bakımından önemli farklar vardır. İncelememiz sırasında bu kurumlar arasındaki farklar kapsamlı bir şekilde ele alınmıştır. Temsil yetkisinin geri alınması, varması gereken bir irade açık- laması olup, hukuksal niteliği itibariyle bozucu yenilik doğurucu bir hakkın kullanılmasıdır. Bozucu yenilik doğurucu bir hak olması nede- niyle, geri alma iradesi, bir kayda ve koşula bağlanamaz, bir defa kul-
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1