Türkiye Barolar Birliği Dergisi 156.Sayı
234 Yargı Kararları Işığında Simsarlık Sözleşmesine İlişkin Ücret Hakkı yanılma ve aldatmanın esaslı olup olmaması önem arz etmemektedir. Söz konusu yanılma, aldatma ve korkutma hallerinde asıl sözleşmenin tarafı yanılma ve aldatmayı öğrendiği tarihten; korkutmayı ise korkut- manın ortadan kalktığı andan itibaren 1 yıl içerisinde asıl sözleşme ile bağlı olmadığını bildirirse, asıl sözleşme geçmişe etkili olarak ortadan kalkacaktır. 78 Bu sebeple simsarın ücrete hak kazanamamasının yanı sıra taraflar ifa ettikleri edimlerin iadesini de talep edebileceklerdir. 79 Bununla birlikte her ne kadar asıl sözleşme, irade sakatlığı hallerin- den biriyle iptal edilebilecek ise de irade sakatlığına maruz kalan taraf “ iptal hakkından feragat edebilecek ” 80 ve böylelikle sözleşme geçerli hale gelerek, simsar ücrete hak kazanacaktır. Asıl sözleşmenin irade sakatlıkları hallerinden biri sebebiyle sona ermesi halinde, sözleşme sona ermeden simsara ödenmiş ücret veya ücret avansı var ise bu bedellerin iade edilmesi gerekmekte olup, aksi halde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edilebilecektir. 81 Bunun yanı sıra simsara asıl sözleşmenin kurulması için bir kısımmas- raf ödemesi yapılmış ve simsar masraf yapmışsa, söz konusu masraf ödemesinin ödemesinin iadesi istenemeyecektir. TBKm.28 hükmünü içeren aşırı yararlanma halinin mevcut olması için edimler arasında açık oransızlık bulunması lazım olup, bu oran- sızlığının ise kişinin deneyimsizliği veya düşüncesizliğinden kaynak- lanmış olması halinde söz konusu olacaktır. 82 Diğer bir deyişle, aşırı yararlanmanın unsurlarını gerçekleştiren taraf, diğer tarafın güçsüz yönlerini bilmekte ve ona göre davranmaktadır. 83 İrade sakatlıkların- dan farklı olarak, güçsüzlüğü sebebiyle aşırı yararlanılan taraf ya söz- leşmeyi geriye dönük olarak sona erdirerek, edimlerin geri verilmesini talep edebilecek ya da söz konusu aşırı oransızlığın giderilmesini iste- yebilecektir. Bahse konu talepler, deneyimsizlik ve düşüncesizliğin öğ- renildiği; zor durumda kalmada ise söz konusu halin ortadan kalktığı 78 Arslanlı, s.215. 79 Eren, 426 vd. 80 Her ne kadar doktrinde çoğu yazar “onay” ile sözleşmenin geçerli hale gelebi- leceğini belirtmiş ise de benim de katıldığım görüş olan Eren, geçerli kurulmuş sözleşmenin sonradan “onay”lanamayacağını; ancak “iptal hakkından feragat edilebileceği” savını desteklemiştir. Bkz. Eren, s.426 vd. 81 Gül, s.2801. 82 Oğuzman/Öz, N.425, 427, 429. 83 Kocayusufpaşaoğlu/Hatemi/Serozan/Arpacı, s. 484.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1