Türkiye Barolar Birliği Dergisi 156.Sayı
321 TBB Dergisi 2021 (156) Mustafa ÖKSÜZ sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla, verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere, ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilir. Genel olarak hukuk yargılamasında ihtiyati tedbir kararı istisna- idir ve davanın esasını çözecek şekilde tedbire karar verilemez. Buna karşılık fikri mülkiyet hukukunda durum oldukça farklıdır. Markanın tecavüze uğradığı ya da uğrayacağına dair ciddi ve etkin çalışmaların yapıldığı konusunda yeterli delil mevcut ise verilecek hükmün etkinli- ğini sağlayabilmek için mahkemece tedbire hükmedilecektir. SMK’nın 159/2’nci maddesinde yazılı haller tahdidi olmayıp, ör- nekseme yoluyla bir takım tedbir halleri sıralanmaktadır. Maddede belirtilen tedbirlere ilave olarak internet üzerinden yapılan ürün sa- tışları yoluyla marka hakkı ihlali halinde ihtiyati tedbir yolu ile ilgili internet sayfasından bu gibi ihlal konusu ürün tanıtımının, satışının engellenmesine, site içeriğinden bu gibi ürünlerin çıkarılmasına, site içeriğinin tamamına ya da ilgili bölümüne erişimin engellenmesine karar verilebilmektedir. Satıcıya belirli bir süre verilerek bu süre içeri- sinde ürünün internet sayfasındaki satışının durdurulması, tanıtımın siteden kaldırılması istenebilecektir. 74 SMK’nın 159/2-c maddesindeki teminat verilmesi ihtimalinde ise HMK’daki klasik tedbir teminatın- dan farklı olarak teminat davacı tarafından değil, davalı bakımından yatırılmaktadır. Yargıtay’a göre HMK’nın 389’uncu maddesindeki sadece “uyuş- mazlık konusu hakkında tedbir kararı verilebileceği” koşulu göz önünde bulundurulduğunda dava konusu ile ilgisi bulunmayan ve alacak, tazminat vb. talepler nedeniyle bir miktar alacağı teminat al- tına alma amacına yönelik bulunan ihtiyacı haciz niteliğinde ihtiyati tedbir taleplerinin reddi gereklidir. 75 Marka hakkına tecavüz aynı zamanda TTK anlamında bir hak- sız rekabet oluşturacağından TTK’nın 56/4 maddesinde yer alan “bir kimse aleyhine birinci fıkranın (b) ve (c) bentleri gereğince verilmiş olan hüküm, haksız rekabete konu malları, doğrudan veya dolaylı bir 74 Çolak, A.g.e., s.838. 75 Yargıtay 11. HD, 24.4.2012 T., 2011/15388 E., 2012/6651 K.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1