Türkiye Barolar Birliği Dergisi 156.Sayı
370 Sosyal Dışlanma, Sosyal İçerme ve Vatandaşlığın Dönüşümü Buna göre ekonomik kriz ve kemer sıkma politikaları, üye devletle- rin yarısında sosyal dışlanma ve yoksulluğu artırmış, işsizlik ve işsiz hane halkı, göreli gelir yoksulluğu, finansal baskı ve maddi yoksun- luk, en kırılgan gruplar olarak çocuklar, göçmenler, etnik azınlıklar, engelliler, yaşlılar, evsizler, kadınların durumu, eşitsizlikte ve coğrafi farklılıktaki büyüme sorun alanları olarak incelenmiştir. Bu sorunlara ilişkin hükümetlerin aldığı önlemler üç ayaklıdır; içerici istihdam pi- yasaları, yeterli gelir desteği ve yüksek kalite hizmetlere erişim. Ancak yapılan değerlendirmede gelir desteği ve hizmetlere erişim önlemleri- nin zayıfladığı görülmüştür. Bunun sebebi, yardımları azaltan tasarruf tedbirleri ve tasarruf tedbirlerinin azalmasıyla kamu hizmetlerindeki kalitenin düşmesidir. 121 Elbette istihdama katılım bireylerin toplumsal yaşama dahil olmasında etkilidir ama sosyal dışlanma, gelir yoksun- luğunun yol açtığı eşitsizlik ve benzeri biçimlerden daha fazlasıdır. Üstelik çalışmak istemeyenlerin durumu da belirsizdir. Kaldı ki, içer- mede odak noktası istihdam olsa da istihdamın niteliği de önemlidir. Emek piyasasına egemen olan esneklik ve güvencesizlik, düşük gelirle bir araya geldiğinde istihdam ile sosyal dışlanma mücadelesinde iler- lemek zordur. Esnek ve güvencesiz çalışmanın eğitim olanaklarından daha az yararlanmaya yol açması, yoksul istihdama hapsolma riskini artırmaktadır. İçerme politikaları fiilen, sağlık durumu, çocuk bakımı, barınma sorunu gibi istihdama katılmayı engelleyen yapısal sorunla- ra eğilmemektedir. Yoksulların çoğunluğu da çalışan yoksullardır. Bu halde istihdam çoğu zaman çözüm olmamaktadır. 122 Sosyal içermenin sosyal dışlanma ile mücadeleyi tam olarak kav- rayamamasının sebeplerinden ikincisi, sosyal dışlanmanın toplumsal yapıdaki aksaklıklarla ilgili olması karşısında, sosyal içerme politi- kalarının bireysel kurtuluşu öne çıkarmasıdır. Liberal söylemin yo- ğun etkisiyle de yoksulluğun bireysel bir sorun olarak tanımlanma- sı sonucu, mücadelenin de bireylere yüklenmesi, sosyal sermayenin güçlendirilmesi, güvence ağlarının oluşturulması, mikro krediler ve benzeri uygulamalarla somutlaşmaktadır. Mikro girişimler, yoksullar için kendi kendine yardım fırsatları, iyi yönetişimin bir parçası olarak yoksulların katılımı; bir yandan az maliyetli, temel olarak özel sektör 121 Hugh Fraizer, Eric Marlier, “2011 Assessment of Social Policy Developments in the EU”, EU Network of Independent Experts on Social Inclusion 01.2012, s. 5, http://ec.europa.eu/social/BlobServlet?docId=8959&langId=en. 122 Saraceno, “The Undercutting of the European Social Dimension”, s. 6.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1