Türkiye Barolar Birliği Dergisi 156.Sayı

71 TBB Dergisi 2021 (156) Uğur ORHAN • Kaza sonucu işlenen fiiller bakımından ceza faydasız olabileceğin- den, cezayı tayin ederken bu cezayı faydasız hâle getirebilecek du- rumlar da hesaplanmalıdır. Suç ve cezalar hakkında birçok konuda, İtalyan hukukçu Cesare Beccaria’nın, 1764 yılında yazdığı eseri ( Dei Delitti e Delle Pene ) hâlâ önemini korumakta ve çağdaş ceza hukukunun temelini oluşturmak- tadır. Beccaria’ya göre 20 , cezanın kendisinden beklenen etkiyi yarata- bilmesi için cezanın yarattığı acının, suçun sağladığı yarardan çok ol- ması gerekli ve yeterlidir. Ayrıca, cezanın mutlaklığının ve suçtan elde edilen yararın kaybedileceğinin de hesaba katılması gerekir. Bu sınırın (oranın) ötesine geçen her ceza fazlalıktır, yararsızdır, gereksizdir ve bu nedenle zorbalıktır. Adaletsiz kanun, kanun değildir ( lex injusta non est lex ). Bir cezanın adil olması için, insanları suç işlemekten caydıracak kadar ağır olması yeterlidir. Çağdaş ceza kanunlarında, önceki yüzyıllara kıyasla, cezaların ha- fiflediğini görmek mümkündür. Öte yandan, unutulmamalıdır ki, çok ağır cezaların var olduğu dönemlerde, failler tek bir suçun cezasından yakayı kurtarmak için birçok suça karışmış; canavarca işkencelerin ya- pıldığı yerlerde ve yıllarda, her zaman en kanlı ve insanlık dışı suç- lar işlenmiştir. 21 Müebbet ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası gibi ömür boyu devam eden, alt ve üst sınırı olmayan sabit cezalar hâlâ mevcut olsa da, ceza kanunlarının çoğunlukla alt ve üst sınırı olan, sü- reli hapis cezalarını öngördüğünü söylemek mümkündür. Bu durum, cezaların bireyselleştirilmesi için de olmazsa olmazdır. Selçuk’a göre, 22 hâkim verdiği kararda, cezanın amacını ve nitelik- lerini dengeli olarak, uyum içinde yansıtmalıdır. “Toplumun tepkisi” ve “suçlunun iyileştirilmesi” arasında, merkezde bulunan hâkim, ce- zanın amacını ve niteliklerinin bütününü gözeterek sorunu diyalektik bir yöntem ve yaklaşımla çözmelidir. Nitekim bu, suçu değil suçluyu yargılayan çağdaş ceza adaletinin gereğidir. Somut ceza belirlenirken, failin kişiliğinin nazara alınması, ceza- nın bireyselleştirilmesi, caydırıcılık için olmazsa olmazdır. Ceza ada- 20 Beccaria, s. 131. 21 Beccaria, s. 130. 22 Bkz. Sami Selçuk, “Günde Bin Davayı Sonuçlandıran Bir Yargıtay Olmanın Daya- nılmazlığı”, Milliyet Gazetesi, 09.11.1974.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1