Türkiye Barolar Birliği Dergisi 157.Sayı

100 6L\aVL 3aUWLOHU +akkÕnda 8\JXOanan 'HYOHW <aUdÕPÕndan <RkVXn BÕUakPa <aSWÕUÕPÕnÕn partilerin faaliyetlerinin izlenmesi amacıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istediği bilgi ve belgeleri bildirilen süre içinde vermeyen siyasi partilere, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ikinci bir yazı tebliğ edilir. Söz konusu yazıda, önceki yazıya bildirilen süre içinde cevap verilmediği ve istek yerine getirilmediği takdirde o siyasi parti hakkında Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılması için dava açılabileceği belirtilir. Bu tebliğde bildirilecek süre içinde yine söz konusu istek yerine getirilmez veya yazıya cevap verilmez ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı o siyasi partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılması için Anayasa Mahkemesinde resen dava açabilecektir.39 SPK’nın 102’nci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında, Devlet yardımından kısmen ya da tamamen yoksun bırakılma talebiyle dava açılmasına sebep olarak, yukarıda bahsedilen dışında, başka hususlar da belirtilmiştir. Buna göre, parti büyük kongresi, merkez karar ve yönetim kurulu veya bu kurulun iki ayrı kurul olarak oluşturulduğu haller, Türkiye Büyük Millet Meclisi grup yönetim kurulu, Türkiye Büyük Millet Meclisi grup genel kurulu, parti genel başkanı dışında kalan parti organı, mercii veya kurulu tarafından Anayasa’nın 68’inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan hükümlere aykırı fiilin işlenmesi hâlinde, fiilin işlendiği tarihten başlayarak iki yıl geçmemiş ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı söz konusu organ, mercii veya masına yönelik hüküm bulunmamaktadır. Bu durum Anayasa Mahkemesi’nin; “Anayasa’da kapatılma nedenlerinin sayılarak belirlenmiş olması, yasa koyucunun bunlar dışında bir nedenle siyasi partilerin kapatılması sonucunu doğuracak düzenlemeler yapamayacağını göstermektedir” şeklindeki kararı ile de uyumludur. AYM., T. 01.04.2003, E. 2003/21, K. 2003/13, https://www.anayasa.gov.tr/ tr/kararlar-bilgi-bankasi/ (Erişim:08.04.2021). 39 SPK’nın 102’nci maddesi uyarınca siyasi partiler hakkında doğrudan Devlet yardımından yoksun bırakılma talebiyle dava açılması hâlinde, siyasi partinin Devlet yardımını muvazaalı işlemler ile tüketme ihtimalini ortadan kaldırmak için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına ya da Anayasa Mahkemesi’ne, siyasi partinin Devlet yardımının tamamını ya da bir kısmını kullanmaması yönünde bir ihtiyati tedbir kararı verme yetkisinin tanınmamış olması önemli bir eksikliktir. SPK’nın 110’uncu maddesinin üçüncü fıkrasında hakkında kapatılma istemiyle dava açılan siyasi partinin kapanma ve buna bağlı olarak parti mallarının devrine dair karar aldığı takdirde, soruşturma veya dava sonuçlanıncaya kadar devir işlemi yapamayacağına yönelik bir tedbir hükmü bulunmaktadır. Benzer bir düzenlemeye SPK’nın 102’nci maddesi uyarınca siyasi partiler hakkında doğrudan Devlet yardımından yoksun bırakılma talebiyle açılan davlarda da başvurulacak şekilde yer verilmesi isabetli olacaktır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1