Türkiye Barolar Birliği Dergisi 157.Sayı

103 7BB 'HUJLVL øOKaPL g=7h5. $ULI (PUH 6h0(5 dördüncü fıkrasındaki eylemlerin işlendiği bir odak hâline gelmesi durumunda olduğu gibi, daha ağır bir ihlal bakımından bu tedbirin uygulanması mümkün iken, daha hafif bir ihlal bakımından uygulanmasının mümkün olmaması orantılılık ilkesine aykırıdır. Bu çelişkinin Anayasada yapılacak bir düzenleme ile giderilmesi demokratik esaslara uygun olacaktır. Devlet yardımından yoksun bırakma yaptırımının esası hakkında söyleyeceğimiz bir diğer husus ise, bu yaptırıma hükmetmenin yalnızca Devlet yardımından yararlanan siyasi partiler bakımından mümkün olmasıdır. Yukarıda bahsedildiği gibi, bir siyasi partinin Devlet yardımı alabilmesi için son genel seçimde ülke genelindeki geçerli oyların yüzde üçünden fazlasını alması gerekmektedir. Bu oy oranına sahip olmayan parti Devlet yardımı alamayacak, dolayısıyla da bu parti bakımından kapatma sebebi şümule erdiğinde, kapatma yaptırımına nazaran daha hafif bir yaptırım olan Devlet yardımından yoksun bırakma kararına hükmetmek mümkün olmayacaktır.42 Bu sonucun eşitlik ilkesine ve demokratik esaslara uygunluğu konusunda şüphe bulunmaktadır. Devlet yardımı alan bir parti bakımından kapatma sebepleri gerçekleştiğinde, işlenen fiillerin ağırlığı da göz önünde bulundurularak daha hafif bir yaptırıma hükmetmek mümkün olabilecek iken, bu yardımı alamayan parti hakkında kapatma yaptırımından başka bir karara hükmetmek mümkün olmayacaktır. Ayrıca, bir siyasi partinin SPK’nın EK 1’inci maddesindeki şartları sağcumhuriyet ilkelerine aykırı olması, sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlaması, suç işlenmesini teşvik etmesi”, (b) bendinde “Bir siyasi partinin, Anayasa’nın 68’ inci maddesinin dördüncü fıkrasına aykırı eylemlerin işlendiği odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespiti” ve (c) bendinde “Bir siyasi partinin, yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzel kişilerden maddi yardım alması” hallerinde Anayasa Mahkemesince bir siyasi parti hakkında kapatma kararı verileceği hükme bağlanmış olmakla birlikte, anılan maddenin ikinci fıkrasında; birinci fıkranın (a) ve (b) bentlerinde sayılan hallerde Anayasa Mahkemesi’nin temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasî partinin almakta olduğu son yıllık Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına, yardımın tamamı ödenmişse aynı miktarın Hazineye iadesine karar verebileceği hükme bağlanmıştır. Bu hükümden de anlaşılacağı üzere birinci fıkranın (c) bendinde düzenlenen; bir siyasi partinin, yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzel kişilerden maddi yardım alması hâlinde Anayasa Mahkemesi Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakma cezasını uygulayamayacaktır. 42 Gözler, s. 167.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1