Türkiye Barolar Birliği Dergisi 157.Sayı

110 6L\aVL 3aUWLOHU +akkÕnda 8\JXOanan 'HYOHW <aUdÕPÕndan <RkVXn BÕUakPa <aSWÕUÕPÕnÕn yetindedir.52 Ceza hukukunda tüzel kişilerin cezai sorumluluğu olmamasına karşılık, bunlar hakkında güvenlik tedbirlerine hükmedilmesi mümkündür. Siyasi partiler hakkında verilen kapatma yaptırımına TCK’da sayılan güvenlik tedbirleri arasında yer verilmemesi bir eksiklik oluşturmamaktadır. Zira, güvenlik tedbirleri bakımından TCK ile sınırlı olmak üzere bir numerus clausus (sınırlı sayı) ilkesi geçerli değildir. TCK dışında başka kanunlarla da birçok güvenlik tedbiri düzenlenmiştir. Örneğin, 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun uyarınca verilen seyirden men kararı, TCK dışında düzenlenen güvenlik tedbirlerinden biridir. Siyasi parti kapatma davalarının ceza davası niteliğinde olduğuna ilişkin görüşümüzün ikinci esas dayanağı, siyasi partilerin toplum bakımından arz ettiği önem göz önünde bulundurulduğunda, bu davalar sonucunda siyasi partiler hakkında hükmedilen kapatma ya da Devlet yardımından yoksun bırakma gibi yaptırımların oldukça ağır olmasıdır. Bilindiği üzere, ceza hukukunda son çare ilkesi (ultima ratio) geçerlidir.53 Bunun anlamı, hukukun en ağır yaptırım türlerini içeren ceza hukuku yaptırımlarına en son başvurulması, muhkem ihlalin diğer hukuki yaptırımlar ile giderilmesi veya tanzim edilmesi mümkün ise önce onlara başvurulmasıdır.54 Ceza hukuku ağır yaptırımlar içerince, işlenen fiilin ceza hukuku sahasına girmesi hâlinde de dür. TCK’nın eşya müsaderesini düzenleyen 54’üncü maddesinin dördüncü fıkrasında düzenlenen “Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşya, müsadere edilir” hükmünde olduğu gibi, bazı hâllerde ortada bir suç ve suçlu yok iken de güvenlik tedbirine hükmetmek mümkündür. Siyasi partilerin kapatılması hususunda da benzer bir durum söz konusudur. Kapatılmaya eylemleri ile sebebiyet veren kişiler ceza mahkemelerinde mahkûm olmasalar bile bu durum, siyasi parti hakkında kapatılma güvenlik tedbirinin uygulanmasına engel oluşturmayacaktır. Burada amaç, siyasi partinin ileride işlemesi veya işlenmesine teşvik etmesi muhtemel suçların önceden engellenmesidir. 52 Uğur Yiğit, “Siyasi Partilerin Temelli Kapatılması ile Kapatılması Arasındaki Farklar ve Kapatılan Partilerin Yeniden Açılması”, TBB Dergisi, S. 75, 2008, s. 174; İzzet Özgenç, Türk Ceza Kanunu Gazi Şerhi, 2. Baskı, Ankara 2005, s. 721. 53 Veli Özer Özbek/Koray Doğan/Pınar Bacaksız, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 11. Baskı, Ankara 2020, s. 83; Ekrem Çetintürk/Ali Rıza Töngür, Ceza Hukuku Genel Hükümler, 1. Baskı, Ankara 2020, s. 51-52. 54 Soner Demirtaş, “Türk Hukukunda Suç Olmaktan Çıkarma ve Ceza Vermekten Kaçınma Eğilimi”, D.E.Ü. Hukuk Fakültesi Dergisi, Prof. Dr. Durmuş Tezcan’a Armağan, C. 21, Özel S. 2019, s. 493; Öykü Didem Aydın, “Ceza Hukukunun Çağdaş İlkeleri ve Avrupa Birliği Kriterleri Açısından Türk Ceza Kanunu”, TBB Dergisi, S. 53, 2004, s. 65.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1