Türkiye Barolar Birliği Dergisi 157.Sayı

116 6L\aVL 3aUWLOHU +akkÕnda 8\JXOanan 'HYOHW <aUdÕPÕndan <RkVXn BÕUakPa <aSWÕUÕPÕnÕn kararı verilebilmektedir. Dolayısıyla, ağır nitelikte olan bu iki yaptırım çeşidi birer ceza hukuku yaptırımlarıdır. Bu yaptırımlara ancak ceza muhakemesi hukuku kuralları uygulanmak suretiyle icra edilen sıkı bir yargılama faaliyeti sonucunda hükmetmek mümkün olacaktır. 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 52’nci maddesi ile getirilen parti kapatma davalarında CMK’nın bu davanın niteliğine uygun düşen hükümlerinin uygulanacağı kuralı ile doğrudan 6216 sayılı Kanunda yer verilen ceza yargılamasına ilişkin hükümleri bu bağlamda değerlendirip, parti kapatma davaları sonucunda hükmedilen Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakma yaptırımının parti kapatma yaptırımı gibi “güvenlik tedbiri” niteliğinde bir ceza hukuku yaptırımı olduğunu kabul etmek gerekecektir. Burada ayrıca, Devlet yardımından yoksun bırakma yaptırımının benzer bir ceza hukuku yaptırımı olan adli para cezalarından farkını ortaya koymak gerekir. Adli para cezaları, ceza hukuku sisteminde hapis cezaları ile birlikte “ceza” yaptırımlarından birini oluşturmaktadır. Adli para cezalarına bazen tek başına, bazen hapis cezası ile birlikte bazen de hapis cezasına alternatif olarak hükmedilmektedir.69 Dolayısıyla, suçlu hakkında adli para cezasına hükmetmek ile hedeflenen de yukarıda açıklanan ceza verme ile amaçlanan hususları hayata geçirmektir. Devlet yardımından yoksun bırakma yaptırımı güvenlik tedbiri olması sebebiyle adli para cezalarından ayrılır. Burada amaç, toplum bakımından mevcut olan tehlikelilik hâlini ortadan kaldırmaktır. Adli para cezalarında “gün para cezası” sistemi benimsenmiştir. Belirlenen tam gün cezanın her bir günü 20 ila 100 Türk Lirası arasında bir miktar ile çarpılarak sonuç cezaya ulaşılır. Devlet yardımından yoksun bırakma yaptırımında ise, siyasi partilere Devlet hazinesinden yıllık olarak yapılan yardımın tamamen veya kısmen kesilmesi söz konusudur. Adli para cezalarında olduğu gibi gün karşılığında bir ceza belirlenmesi söz konusu değildir. Ayrıca, adli para cezaları suçluların kendi malvarlığından karşılanırken, Devlet yardımından yoksun bırakma yaptırımında böyle bir durum söz konusu olmamakta, Devlet tarafından ödenen nakdi bedel Devlete geri dönmektedir. Bu gerekçelerle, Devlet yardımından yoksun bırakma yaptırımının benzer bir 69 Hakeri, s. 644.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1