Türkiye Barolar Birliği Dergisi 157.Sayı

117 7BB 'HUJLVL øOKaPL g=7h5. $ULI (PUH 6h0(5 ceza hukuku yaptırımı olan adli para cezalarından farklı olduğu anlaşılmaktadır. Devlet yardımından yoksun bırakma yaptırımının bir ceza hukuku yaptırımı olan güvenlik tedbiri olarak kabulü, bu yaptırım ile ilgili düzenlemelerin Anayasa’nın 38’inci maddesinde yer verilen suçta ve cezada kanunilik ilkesine uygun olmasını gerektirmektedir. Nitekim, söz konusu maddenin üçüncü fıkrasında “Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur” denilmek suretiyle, kanunilik ilkesinin güvenlik tedbirleri bakımından da geçerli olduğu hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla; belirlilik ilkesi, geçmişe yürüme yasağı, kıyas yasağı gibi kanunilik ilkesinin tüm sonuçları (alt ilkeleri) Devlet yardımından yoksun bırakma yaptırımı bakımından da uygulanma kabiliyetini haizdir. SPK’nın 101’inci maddesinde bu yaptırımın ancak son yıllık Devlet yardımları bakımından uygulanacağı hükme bağlanarak sınırlayıcı bir düzenlemeye yer verilmiştir. Dolayısıyla, bu yaptırımın üst sınırı (son) bir yıllık Devlet yardımının kesilmesidir. Yaptırımın alt sınırı ise belirli değildir. Burada Anayasa Mahkemesi’ne geniş bir takdir yetkisi alanı bırakılmıştır. Ancak, yukarıda da ifade edildiği gibi suçta ve cezada kanunilik ilkesinin bir gereği olarak bu yaptırımın alt ve üst sınırları kuşkuya yer vermeyecek şekilde ve kanunla belirli olmalıdır. Ayrıca; bu yaptırımın gereklerinin yerine getirilmemesi hâlinde ne şekilde hareket edileceği, bir dönem adli para cezasının ödenmemesi hâlinde bu cezanın hapis cezasına dönüşmesinde olduğu gibi Devlet yardımının iadesi gerekirken bunun yapılmaması durumunda söz konusu yaptırımın kapatma yaptırımına dönüşüp dönüşmeyeceği, ilgili yaptırımın tekerrüre70 esas teşkil ederek ilerideki diğer davalar bakı70 Tekerrür müessesesi TCK’nın 58’inci maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemeye göre, işlenen bir suçtan dolayı verilen mahkûmiyet kararı kesinleştikten belirli bir süre sonra yeni bir suçun işlenmesi hâlinde tekerrür hükümleri uygulanır. Bu kapsamda, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adli para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur. Ayrıca mükerrirler hakkında özel infaz rejimleri uygulanır. Siyasi partiler hakkında, Devlet yardımından yoksun bırakılma sonucunu doğuracak eylemlerin birden fazla işlenmesi hâlinde, TCK’dakine benzer bir tekerrür sistemi öngörülmemiş olsa da bu durumun işlenen fillerin “yoğunluk” ve “kararlılık” içerisinde işlendiğine dair belirlemelerde göz önünde bulundurularak diğer şartların da sağlanması hâlinde; Devlet yardımından mahrumiyet yerine parti kapatma cezası, Devlet yardımından kısmen mahrumiyet yerine Devlet yardımından tamamen mahru-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1