Türkiye Barolar Birliği Dergisi 157.Sayı

119 7BB 'HUJLVL øOKaPL g=7h5. $ULI (PUH 6h0(5 tılması demokratik ilkelere aykırı değildir. Anayasa’ya göre siyasi partilerin kapatılması talepleri Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açacağı bir dava üzerine Anayasa Mahkemesi tarafından kesin olarak karar bağlanır. Önceden siyasi parti kapatma sebepleri uhdesinde gerçekleşen parti hakkında uygulanacak tek yaptırım kapatma yaptırımı iken, 2001 yılında Anayasa’ya eklenen hüküm uyarınca Anayasa Mahkemesi’ne bir takdir yetkisi tanınarak, işlenen fiillerin ağırlığı göz önünde bulundurulmak suretiyle siyasi partiler hakkında kapatma kararı yerine Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakma yaptırımının uygulanması da mümkün kılınmıştır. Ayrıca, Siyasi Partiler Kanunu’nun 102’nci maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının bazı isteklerine uyulmaması durumunda da siyasi partiler hakkında Devlet yardımından yoksun bırakılma talebi ile dava açılabilecektir. Siyasi partiler hakkında uygulanan Devlet yardımından yoksun bırakma yaptırımının hukuki niteliği, ceza hukukundaki iki yaptırım türünden biri olan “güvenlik tedbiri”dir. Zira burada amaç, tüzel kişilik olması sebebiyle cezai sorumluluğu olmayan ancak hakkında güvenlik tedbirine hükmedilmesi mümkün olan bir topluluğun sahip olduğu hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle ortaya çıkardığı tehlikelilik hâlinin ortadan kaldırılmasıdır. Kural olarak, güvenlik tedbirine hükmedilebilmesi için kasıtlı bir suçun varlığı gerekli ise de TCK’nın 54’üncü maddesinin dördüncü fıkrasında olduğu gibi bu kuralın istisnaları mevcuttur. Devlet yardımından yoksun bırakma yaptırımı da onlardan biridir. Zira, siyasi parti hakkında bu yaptırıma hükmedilebilmesi için, kapatmaya konu eylemleri işleyen kişi veya organların ceza mahkemelerinde mahkûm olması gerekmemektedir. Bu yaptırımı ceza hukuku yaptırımı olan güvenlik tedbiri niteliğine kavuşturan ikinci husus, yaptırımının ağırlığından kaynaklanmaktadır. Ceza hukukunda son çare olma ilkesi geçerlidir. Hukukun diğer yaptırımları ile giderilemeyen bir ihlalin söz konusu olması hâllerinde ceza hukukuna başvurulabilir. Ayrıca, ceza hukuku yaptırımları ağır nitelikte yaptırımlar olduğundan, bunlara ancak sıkı bir muhakeme süreci sonunda hükmedilebilir. Parti kapatma gibi ağır bir yaptırıma alternatif olarak öngörülen ve kendisi de oldukça ağır bir yaptırım olan Devlet yardımından yoksun bırakma yaptırımı bu sebeple de ceza hukuku yaptırımı olma özelliğini haizdir. Siyasi partilerin demokratik

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1