Türkiye Barolar Birliği Dergisi 157.Sayı

173 TBB Dergisi 2021 (157) Mehmet Zülfü ÖNER Bunun birlikte, internet ve sosyal medya aracılığıyla işlenen hakaret suçlarının hangi kapsamda değerlendirileceği, bu suçların aleni şekilde işlenip işlenmediği ve cezada artırım yapılıp yapılmayacağı sorunu gündeme gelmektedir. Bu sorunun çözümü için öncelikle TCK’nın 125. maddesinin 2. fıkrasındaki ‘‘Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur’’ şeklindeki düzenlemeye değinmek gerekmektedir. Burada yer alan ‘sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti’ ifadesinin, ‘internet ve sosyal medyayı’ kapsadığı kabul edilmelidir.237 Bu bağlamda, internetin başkalarının algılayabileceği şekilde kullanılması suretiyle işlenen hakaret suçunda aleniyetin varlığı kabul edilmeli, yani suçun işlendiği internet (elektronik) ortamının mağdur dışında diğer kişilere (umuma) ulaşma imkânı dikkate alınmalıdır.238 Öğretide, Basın Kanunu’nun 11. maddesindeki düzenleme göz önüne alınarak internet aracılığı ile yapılan yayınların, süreli yayın kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve buradaki cezai sorumluluk kurallarının hakaret suçuna kıyasen uygulanabileceği ifade edilmiştir.239 Buna karşın internet veya sosyal medya ağlarındaki bazı durumların dikkatle ele alınmasında yarar bulunmaktadır. İnternet veya sosyal medya ağlarında, fail mağdur ile bir ağ üzerinden bir etkileşime geçerek hakaret içerikli ses, görüntü, yazışma, çizgi veya video gibi iletileri paylaşabilmekte veya mağdura gönderebilmektedir. Burada suçun oluşması açısından önemli olan husus, failin, mağduru hedef alması ve mağdurun onur, şeref, haysiyet değerlerine ilişkin açık bir saldırıda bulunma kastı ile hareket etmesidir. Fail, bu hedef, amaç ve kasıtla hareket ederek, internet veya sosyal medya ağlarını da kullanılarak mağdur dışında başkalarının öğrenme ve algılama imkanının var olduğu veya bunun açıkça kabul edildiği durumlarda hakaret suçunun aleni şekilde işlendiğinin kabulü ile cezasının artırılması gerektiği sonucuna ulaşılmalıdır. Buna karşın, örneğin failin e-mail veya doğrudan mesaj gibi yöntemle sadece mağdurun bilgisine sunduğu hakaret içerikli iletilerde, aleniyet unsurunun gerçekleşmediği kabul edilmelidir. Bu tür durumlarda elektronik ortamda kullanılan yöntem ve araçların 237 Mustafa Özen, “Hakaret Suçu ve İnternet Yoluyla İşlenmesi”, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, Ankara 2008, S.75, s.103.; Aydın, s.72. 238 Coşkun, s.143.; Aydın, s.73. 239 Özen, s.105.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1