Türkiye Barolar Birliği Dergisi 157.Sayı

177 TBB Dergisi 2021 (157) Mehmet Zülfü ÖNER Aleniyetin hukuki niteliği başlığı altında açıklandığı üzere, hakaret suçu açısından aleniyet varlığı için, bu suçun belirli olmayan sayıda kişi veya kişiler tarafından işitilmesi, görülmesi veya algılanabilmesi, yani mağdur dışında kişilerin öğrenilmesi gerektiği genellikle kabul edilmektedir.247 Bu tür durumların sayma yoluyla belirlenmesi mümkün olmadığından suçun alenen işlenip işlenmediğinin tespiti için somut olayın özelliklerine bakılması gerektiğine, bu konuda bir tereddüt oluştuğunda delil kapsamına yani taraf anlatımlarına, tanık beyanlarına ve gerektiğinde keşif yapılarak karar verilmesi gerektiğine yukarıda değinmiştik. Yargıtay’ın da hakaret suçuna ilişkin bazı kararlarında aleniyet unsurunun oluşup oluşmadığını bazı ölçütler kullandığını görmekteyiz. Yargıtay, kanaatimizce isabetli ölçütlerin kullanıldığı kararlarında ‘‘TCK’nın 125/4. maddesinde ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin gerçekleşmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesinin gerekmesi karşısında, somut olayda sanığın eylemini, cezaevinde revirden çıkarken gerçekleştirmesi karşısında, aleniyet unsurunun olayda gerçekleşmediği gözetilmeden, TCK’nın 125/4. maddesinin uygulanması’’ şeklinde tespitlere yer vermiştir.248 Aynı ölçütlerin kullanıldığı bir başka kararda ‘‘TCK’nın 125/4. maddesinde ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin gerçekleşmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesinin gerekmesi karşısında, somut olayda sanığın eylemini, gümrük muayene odasında gerçekleştirmiş olması karşısında, aleniyet unsurunun olayda gerçekleşmediği gözetilmeden, TCK’nın 125/4. maddesinin uygulanması’’ denilmiştir.249 Benzer bir başka kararda aynı ölçütler kullanılmış, failin eylemini, hastane yoğun bakım ünitesinde gerçekleştirmiş olması karşısında, aleniyet unsurunun olayda gerçekleşmediğine karar verilmiştir.250 247 Bkz. Kayançiçek, s.164.; Coşkun, 140. 248 Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 2020/11171 E., 2021/8675 K. sayılı 10/03/2021 tarihli kararı. Bkz. Yargıtay Başkanlığı Web Sitesi Karar Arama. 249 Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 2020/14840 E., 2021/15216 K. sayılı 24/05/2021 tarihli kararı. Bkz. Yargıtay Başkanlığı Web Sitesi Karar Arama. 250 Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 2020/18640 E., 2021/20152 K. sayılı 21/06/2021 tarihli kararı. Bkz. Yargıtay Başkanlığı Web Sitesi Karar Arama.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1