Türkiye Barolar Birliği Dergisi 157.Sayı

179 TBB Dergisi 2021 (157) Mehmet Zülfü ÖNER bul edilmiştir. (Nur Centel, Hamide Zafer, Özlem Çakmut, Kişilere Karşı İşlenen Suçlar, Beta Yayınevi, 3. Baskı, 2016, s. 235). Suçun basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde de alenen işlendiği kabul edilmelidir. Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde; Sanığın hakaret fiilini apartman boşluğunda gerçekleştirdiği olayda; apartman boşluğunun herkese açık bir yer olmayıp, apartman sakinlerinin kullanımına mahsus olması ve apartman boşluğunda söylenen sözlerin herkes tarafından duyulma imkânının bulunmaması karşısında, aleniyet unsuru oluşmadığı halde hakaret suçunun alenen işlendiği kabul edilerek sanığın cezasında artırım yapılması yasaya aykırıdır. Belirtilen nedenlerle, hakaret suçunun işlendiği apartman boşluğunun aleni yer olmadığı gözetilmeden, sanığın cezasında TCK’nın 125. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca artırım yapılması yasaya aykırı olduğundan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının bu yönünden değişik gerekçe ile kabulüne karar verilmelidir’’ şeklinde tespitlere yer verilmiştir. Kanaatimizce kararda yer alan ‘herkes tarafından duyulma imkânının bulunmaması’ ölçütü isabetli bir ölçüt olup, özellikle aleniyet için hakareti birden fazla kişinin duymasının zorunlu olduğu yönündeki bazı tartışmaları ortadan kaldırmaya elverişli niteliktedir. Yargıtay hakaret ve tehdit suçunun bir arada işlendiği olayda aleniyetin tespiti için farklı ölçütlere de yer vermiştir. Bu kararda ‘‘fail ile mağdurun içinde bulundukları ortam, söylenen sözler, söylenme nedeni ve söylendiği koşullar nazara alınmalıdır. Aleniyet, belirsiz sayıda kişilerin hakaret oluşturan sözü duymalarına olanak sağlamak suretiyle suçun işlenmesini ifade eder. Failin, hakaret oluşturan sözün duyulması olanağını yaratmış olması yeterlidir. Söylenen sözün fiilen duyulmuş olup olmaması önemli değildir’’254 hususlarına vurgu yapılmıştır. Görüldüğü üzere, burada duyulma olanağının yeterli olduğu kabul edilmiştir. Benzer bir başka kararda ‘‘Ceza infaz kurumunun mahkûm kabul bölümünün koşul ve yer itibariyle herkesin girip çıkabileceği yerlerden olmaması, birden fazla kişi tarafından bu sözlerin algılanabilirliğinden söz edilemeyeceğinden aleniyet unsurunun gerçekleşmediği gözetilmeden’’255 denilerek ‘algılanabilirlik’ ölçütüne yer verilmiştir. 254 Yargıtay 15. Ceza Dairesi’nin 2015/3129 E. , 2015/28925 K. sayılı 17.09.2015 tarihli kararı. Bkz. Yargıtay Başkanlığı Web Sitesi Karar Arama. 255 Yargıtay 23. Ceza Dairesi’nin 2015/15114 E. , 2015/6580 K. sayılı 12.11.2015 tarihli kararı. Bkz. Yargıtay Başkanlığı Web Sitesi Karar Arama.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1